17. Hukuk Dairesi 2014/12350 E. , 2016/5384 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 03.05.2016 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının sevk ve idaresindeki bisikleti ile müvekkillerinin murisi "a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 18.02.2014 tarihinde dosyasına 1.500 TL ıslah harcı yatırmıştır.
Davalı, olay yerinde aydınlatmanın olmadığını, davacılar desteğinin yolda yürüdüğünü, bu nedenle onun da kusurlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacıların maddi tazminat istemlerinin tamamen, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı eş ... için ... TL, davacı ... için .. TL maddi, davacı ... için 10.000 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 5.000 TL olmak üzere toplam 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hükme esas alınan 18.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda davacı ..."in yeniden evlenme ihtimali değerlendirilmemiştir. Oysa AYİM tablosuna göre 01.10.1961 doğumlu olup kaza tarihinde 49 yaşında olan ve 18 yaşından küçük çocuğu bulunmayan davacının yeniden evlenme ihtimali %2"dir. Hesaplanan tazminattan bu oranda indirim yapılması gerekirken, bu hususa riayet etmeden hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
3-Davalı vekili, yargılama aşamasında davacılara yapılan ödemelerin araştırılması talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacılara mahsubu gerekecek rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapıldığının tespiti halinde tazminattan mahsubu için ek rapor aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/05/2016 tarihinde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
KARŞI OY
Sayın çoğunluk tarafından mahkemece esas alınan hesap bilirkişi raporunda bir usulsüzlük bulunmadığı kanaatine varılmış ise de hazırlanan bilirkişi raporu incelendiğinde davacı ..."nın kaza tarihinde 26 yaşında olduğu kız çocuklarının 22 yaşına kadar destek alabileceği bu nedenle 31.12.2013 tarihine kadar destek tazminatı hesaplandığı belirtilmiş olup mahkemece de bu rapor esas alınarak ... lehine destek tazminatına karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki bilirkişinin bu hususta ki beyanları kendi içinde çelişki oluşturmaktadır. Şöyle ki hem kız çocuklarının 22 yaşına kadar destek tazminatı alabileceklerini belirtmiş ancak buna rağmen 28.02.1986 doğumlu ve 03.09.2011 kaza tarihinde 26 yaşında olan davacı ..."a 31.12.2013 tarihine kadar destek tazminatı hesaplamıştır. Yargıtay"ın yerleşik içtihatları incelendiğinde normal şartlarda erkek çocukların 18, kız çocuklarının 22 yaşına kadar destek tazminatı alacakları, çocukların yüksek okul okuyor olması yada okuması ihtimali varsa 25 yaşına kadar destek alabileceklerdir.(Yargıtay HGK 10/06/2015 tarih 2013/17-2343 esas 2015/1534 karar, 17. HD. 09/04/2015 tarih 2013/17627 esas 2015/5572 karar, 21. HD. 10/12/2013 tarih 2013/17221 esas 2013/23524 karar, 4. HD. 24/01/2011 tarih 2010/1818 esas 2011/512 karar sayılı ilamları)
Bu nedenle mahkemece, olay tarihinde 26 yaşında olan davacı ... için desteklenme yaşını aşmış olması nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat talebini reddetmesi gerekirken gerekçesiz bir şekilde 31.12.2013 tarihine kadar destek zararı hesaplanması ve tazminata karar verilmesi bozmayı gerektirdiğinden çoğunluğun bu yönden görüşüne karşıyım.