8. Ceza Dairesi 2016/7434 E. , 2016/9980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... hakkında bozma öncesi beraat kararı verildiği ve temyiz edilmeden hakkındaki hükmün kesinleştiği, inceleme konusu kararda sanık hakkında yeni bir hüküm kurulmadığı ve sanık müdafiinin de 21.01.2013 günü temyizden vazgeçtiğine dair dilekçe sunduğu anlaşılmakla sanık ... hakkında inceleme yapılmamıştır.
I- Mahkemece bozma öncesi sanık ... hakkında verilen hükmün temyiz edilmemesi sebebiyle kesinleştiği anlaşılmakla Dairemizce temyiz eden sanıklar yönünden hükmün bozulması üzerine, bozma sonrası sanık ... hakkında tekrar yargılama yapılarak hüküm kurulması hukuki değerden yoksun bulunduğundan sanık ...’ın temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle REDDİNE,
II- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık ... hakkında TCK.nun 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık ... müdafiinin bir nedene dayanmayan; sanık ...’ nın ise, cezanın ağır olduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin oybirliğiyle ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK.nun 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre sanık müdafiinin sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak;
Sanık hakkında 6136 sayılı Yasanın 13/3. maddesi uygulanarak belirlenen 1 yıl 6 ay temel hapis cezası üzerinden TCK.nun 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın 1 yıl 3 ay hapis cezası yerine 1 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde sanık hakkında TCK.nun 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümde yer alan ""1 yıl 6 ay"" ibaresi yerine ""1 yıl 3 ay"" yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün oybirliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyizlere gelince;
1- Oluşa, tüm dosya kapsamına göre, sanıklar ..., ... ve ...’ın, farklı anlam yüklenmesi mümkün, üstü kapalı ve içeriği maddi bulgularla desteklenmeyen iletişim tespitlerinin dışında, silah ticareti yaptıklarına dair savunmalarının aksine her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- Oluşa, tüm dosya kapsamına göre, sanık ... hakkında, farklı anlam yüklenmesi mümkün, üstü kapalı ve içeriği maddi bulgularla desteklenmeyen iletişim tespitlerinin dışında, silah ticareti yaptığına dair savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı; hakkında bozmadan önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ...’nin ise, tüm aşamalarda evinde bulunan ve dosyada mevcut kriminal raporuna göre 6136 sayılı Yasa kapsamında olduğu belirlenen tabanca ve eklerini sanık ...’ın kendisine olan borcu karşılığında verdiğini belirtmesi karşısında, bu hususta tanık olup olmadığı tespit edilip varsa tanıkların dinlenmesi ve sanık ...’a sanık ...’nin beyanının sorulması ile sübutu halinde kişinin borcuna karşılık 1 adet tabancayı vermesi eyleminin kişisel gereksinime dayalı bireysel satış niteliğinde olduğu ve 6136 sayılı Yasanın 13/1. madde ve fıkrasına uyan suçu oluşturacağı da gözetilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Sanık ...’ın 17.11.2007 tarihinde saat 11.37’de hakkında bozmadan önce beraat kararı verilen sanık ... ile yaptığı görüşmede, sanık ...’ın, sanık ..."ın kardeşleri evdeyse eve gidip bir kutu almak istediğini; kutunun fiyatı konusunda 60 TL’ye anlaşmaları üzerine, sanık ... Karayiğit’in de ... isimli şahsı arayacağını, onu görmesini söylediğinin tespit edilmesi ve olay günü yapılan aramalarda sanık ..."ın evinde 168 adet mermi bulunması karşısında bu mermileri satış amacıyla bulundurup bulundurmadığının belirlenmesi bakımından, ... isimli şahsın tespiti ile ... ve ... isimli şahsa söz konusu görüşme içeriği ve konuşulan şekilde mermi satışı gerçekleşip gerçekleşmediğinin sorulması; ayrıca Dairemizin süregelen uygulamalarına göre, evde veya işyerinde bulundurulan mermilerin 50 ve daha az olması halinde 6136 sayılı Yasanın 13/4; 51-250 adet arasında olması durumunda 13/3. madde ve fıkrasına uyan suçun oluşacağı gözetilerek, sanığın evinde ele geçen suça konu toplamda ""168"" adet merminin en az "51" tanesinin patlatılarak atışa elverişli ve 6136 sayılı Yasa kapsamında olup olmadığının saptanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek suç vasfının ve sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Oluşa, tüm dosya kapsamına göre, sanık ...’ in evinde yapılan aramada ele geçirilen ve dosyada mevcut kriminal raporuna göre 6136 sayılı Yasa kapsamında olduğu tespit edilen ruhsatsız tabancayı satmak amacıyla bulundurduğuna ve silah ticareti yaptığına dair farklı anlam yüklenmesi mümkün, üstü kapalı ve içeriği maddi bulgularla desteklenmeyen iletişim tespitlerinin dışında, savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı cihetle sanığın babasından kaldığını beyan ettiği bir adet tabancayı evinde bulundurmaktan ibaret eyleminin 6136 sayılı Yasanın 13/3. madde ve fıkrasında tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.