20. Hukuk Dairesi 2013/5600 E. , 2014/621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 05/04/2010 tarihli dava dilekçesine ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 12091,73 m² ve (B) ile gösterilen 20011,57 m² Elikesik Köyünde bulunan taşınmazlarının tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların orman olması sebebi ile kadastro harici bırakıldığının komşu taşınmazlara ilişkin mahkeme kararı ile sabit olduğu, yörede yapılan orman kadastrosunun kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçeleri ile davanın reddine, Hazinenin tescil talebinin olması, dolayısı ile 09.04.2013 tarihli rapor ve krokisinde (A1) ile gösterilen 13.107,68 m², (B) ile gösterilen 1.108,45 m², (C) ile gösterilen 6.484,81 m², (D) ile gösterilen 9.230,45 m², (E) ile gösterilen 1.118,36 m²’lik kısımların Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 06.10.2002 tarihinde yapılıp 27.11.2001 - 27.05.2002 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 04/01/1983 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 09.04.2013 tarihli rapor ve krokisinde (A2) ile gösterilen kısmın 2002 yılında kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu, (A1), (B), (C), (D) ve (E) ile gösterilen kısımların ise 1983 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında orman olarak tesbit harici bırakılan alanda kalıp, eski tarihli resmi belgelere göre de orman sayılan yerlerden olduğu, orman tahdidinin kesinleştiği tarihe kadar orman sayılması gerektiği ve burada sürdürülen zilyetliğe orman kadastrosunun kesinleştiği tarihe kadar değer verilemeyeceği, orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra dava tarihine kadar ise 20 yıllık zamanaşımı ile iktisap süresinin dolmadığı belirlenerek davacının davasının reddi yolunda hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece davanın reddi ile (A1), (B), (C) (D) ve (E)
harfleri ile gösterilen kısımların tescil talebinde bulunan Hazine adına tescil kararı verilirken, taşınmazların hangi vasıfla tescil edilecekleri belirtilmemiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2. fıkrasının son cümlesi olan “Hazine adına tesciline” ibaresinin çıkarılarak “tarla vasfı ile Hazine adına tesciline” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfayla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 16/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.