7. Ceza Dairesi 2013/5812 E. , 2014/497 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, iade
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebi yönünden yapılan incelenmede,
Açılan davanın niteliğine göre Gümrük İdaresinin suçtan doğrudan doğruya zarar görmediği cihetle davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin müdahilliğine karar verilmesi hükmü temyiz hakkı vermediğinden katılan vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanıkların temyiz talebi yönünden yapılan incelemede,
1- Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infazda yetkisini kısıtlayacak şekilde doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceği ihtarına karar verilmesi,
2- Suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin davaya katılan olarak kabul edilip lehine dilekçe yazım ücretine hükmolunması,
3- Sanıklara tayin olunan gün karşılığı adli para cezasının taksitlendirilmesine karar verilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK.nun 232/6 fıkrasına aykırı davranılması,
4- Sanıklar hakkında tayin edilen hapis cezası ertelendiği cihetle TCK 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarının sanığın soyu yönünden uygulamayacağı ile alt soy harici kişiler yönünden ise anılan hak yoksunluğunun infaz tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince,hükümden “gümrük idaresine dilekçe yazım ücretine ilişkin 14. fıkrası ile sanıklar hakkında 5275 sayılı yasanın 106/3 fıkrasının çıkarılmasına”, “taksitlendirmeye ilişkin 4. fıkraya TCK’nın 52/4 fıkrasının eklenmesine” ve sanıklar hakkında hak yoksunluklarına ilişkin 11 fıkradan “53/l-c ibaresinin” çıkarılarak,yerine” sanıklar hakkında tayin edilen hapis cezası ertelendiği cihetle TCK 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarının sanığın alt soyu yönünden uygulamamasına, alt soy harici kişiler yönünden ise anılan hak yoksunluğunun infaz tamamlanıncaya infazına ibaresinin eklenmesi ve diğer hususların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.01.2014 gününde 1-3-4 nolu bozma için oybirliği, 2 nolu bozma için oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
1- 4733 sayılı yasanın 8/4 fıkrasında "ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ürünleri ya da taklit işaretleri taşıyan ürünleri ticari amaçla bulunduran, nakleden, satışa arz eden veya satanlar ile ambalajlar üzerinde bulunan ürün bilgileri ile bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri içerdiği bilgilerin farklı olması halinde bu ürünleri üreten veya ithal edenlere" müeyyide getirilmiş olup bu fıkranın uygulanabilmesi için ürünün yurt içinde üretilmesi veya yurt dışından yasal olarak ithal edilmesi gerekir. Yurt dışından kaçak getirilen eşyaya bandrol, etiket, pul, hologram vs konması mümkün değildir. Dolayısıyla 4733 sayılı yasa yönünden işlenemez suç söz konusu olduğundan kaçak sigara bulunduranlar için ancak 5607 sayılı kaçakçılık yasası uygulanabilir bu sebeple de katılma hakkı Gümrük İdaresine aittir.
2- Gümrükler Genel Müdürlüğü"nün 18157 sayı ve 22/07/2008 tarihli yazısı ile eşyanın müsaderesinin mümkün olmaması halinde gümrüklenmiş değer ya da kaim değeri eşit tutarda zararın sanıktan tahsili ile kamu zararının karşılanacağı benzer dosyalarda bildirilmiş olması nedeniyle mevcut davada da suç eşyasına el konulmuş ve zoralımına karar verilmiş olmasına göre zoralım nedeniyle idarenin zararı olmamasına rağmen "zararın giderilmediği" gerekçesiyle, ayrıca CMK 231/9. fıkraya göre tazminatın denetim süresince de giderilmesi mümkün olduğundan CMK 231. maddenin sanıklar bakımından uygulanmaması usul ve yasaya aykırı olup,
Gümrük İdaresinin vekilinin temyiz talebinin sanıkların temyiz taleplerinin birlikte incelenerek yukarıda anılan sebeplerle hükmün bozulması gerekirken, çoğunluğun gümrük idaresi vekilinin temyiz talebinin reddi ile sanıkların temyiz talebi yönünden verdiği düzelterek onama kararına katılmıyorum.
...
Muhalif Üye