15. Hukuk Dairesi 2019/3266 E. , 2020/1907 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :...Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :...7. Asliye Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava yüklenici tarafından alt yüklenici aleyhine açılan borçlu bulunulmadığının tespiti, alt yüklenici tarafından yüklenici aleyhine açılıp birleşen dava iş bedelinden kaynaklanıp ödenmeyen bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulü ile ...27. İcra Müdürlüğü’nün 2015/27614 sayılı dosyasında yapılan icra takibinde 93.422,96 TL işlemiş faiz borcundan borçlu bulunulmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddi ve tarafların inkâr tazminatı taleplerinin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile ...27. İcra Müdürlüğü’nün 2015/27614 sayılı icra dosyasında davalının icra takibine itirazının 664.643,66 TL asıl alacak üzerinden iptâline ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca davalı yüklenicinin %20 icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Tarafların istinaf başvurusu üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi"nce davacı-birleşen dosya davalısı yüklenici şirketin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı-birleşen dosya davacısı alt yüklenicinin istinaf talebi kabul edilerek ilk derece mahkemesi kaldırılıp, asıl davada davanın reddine, birleşen davada davanın kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararındaki gibi asıl alacak üzerinden itirazın iptâli ve takibin devamı ile davalısının icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmiş verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davacı-birleşen dosya davalısı yüklenicinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Asıl dava davalısı, birleşen dosya davacısı alt yüklenicinin asıl davada kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
İcra İflas Kanunu’nun 72/II. maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemece talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtildikten sonra aynı maddenin 4. fıkrasında davanın alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almasından doğan zararlarının gösterilen teminattan alacağı, alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı, bu zararın herhalde %20’den aşağı olamayacağı hükmü getirilmiştir.
Asıl davada davacısının talebi üzerine mahkemece 25.12.2014 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, 30.12.2014 tarihli Denizbank’dan alınan teminat mektubu sunularak, yüklenici tarafından ihtiyati tedbir kararı alınmıştır. İlk derece mahkemesince asıl davadaki davalının tazminat talebi reddedilmesine rağmen istinaf talebini kabul eden Bölge Adliye Mahkemesince kurulan yeni hükümde bu konuda herhangi bir hüküm oluşturulmamıştır.
Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince asıl dava yönünden davalısı olan alt yüklenicinin istinaf talebi kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle yeniden hüküm oluşturulduğuna göre verilen hüküm ile o dava davalısının talebi dikkate alınarak İcra İflas Kanunu’nun 72/4. maddesi hükmünce, asıl davada alt yüklenici yararına inkâr tazminatı isteme koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek bu konuda da bir karar verilmesi gerekirken alt yüklenicinin istinaf kanun yoluna da getirmesine rağmen olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemesi doğru olmamış, asıl davada verilen hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-birleşen dosya davalısı yüklenicinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı-birleşen dosya davalısı alt yüklenicinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davada kurulan hükmün kabulü ile ...Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2017 gün 2017/1229 Esas, 2019/741 Karar sayılı kararının ve hükmünün asıl davaya yönelik kısmının BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 34.061,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısından alınmasına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın Bölge Adliye
Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne, karardan bir örneğin ise ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 29.06.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.