16. Hukuk Dairesi 2014/12730 E. , 2015/9519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ..... çalışma alanında bulunan 410 ve 411 parsel sayılı 59.400 ve 16.200 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı ve irsen intikal nedeniyle davalı .... ve paydaşları adına tespit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı ... ve .... mirasçıları tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 410 ve 411 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve ... vekili ile Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Hükmü temyiz etme hakkı, temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir. Somut olayda; hükmü temyiz eden Hazine çekişme konusu taşınmazların tespit maliki olmayıp bağımsız hak talebi ile çekişmeli taşınmazlar hakkında açılmış bir dava ya da yargılama sırasında eldeki davaya katılma talebi de bulunmadığı gibi, aleyhine bir hüküm de kurulmamıştır. Hal böyle olunca; davanın tarafı olmayan, hükmü temyizde de hukuki yararı bulunmayan Hazinenin temyiz inceleme isteminin REDDİNE,
2- Mahkemece tarafların tutunduğu tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsadığı, tapu kaydının zilyetlik değil, mülkiyet belgesi olduğu, tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara uyduğu sabit olunca malikleri lehine hüküm kurmak gerektiğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de her iki tarafın tapu kaydının da taşınmazlara uyduğu kabul edildiği halde davacı tapusuna değer verilmeyiş nedeni açıklanmadığı gibi, tarafların tutunduğu tapu kayıtlarına ilişkin uygulama ve araştırma da hükme yeterli değildir. Dava konusu taşınmazlara komşu bir kısım taşınmazlara ilişkin kadastro tutanakları ve dayanağı kayıtlar getirtilmemiş, fen bilirkişi tarafında düzenlenen rapor ve haritada ise davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı gösterilmemiştir. O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle çekişmeli taşınmazların batı sınırında bulunan yol ve dereden
sonra gelen komşu parsellerin kadastro
tutanakları ile varsa dayanağı olan kayıtlar tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikle getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında, çekişmeli taşınmazların ...... 13.4.1977 tarih ve 1970/196-1977/179 Esas, Karar sayılı ilamı üzerine 12.8.1986 tarihinde kadastro tutanaklarının yeniden tanzim edilmesinden önceki 19.9.1968 tarihli Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlar da dikkate alınarak, davacı tarafın dayandığı Mart 322 tarih ve 1 numaralı tapu kaydı ile davalı tarafın dayandığı K. Evvel 1928 tarih ve 14 numaralı tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı, hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, dava konusu taşınmazların davacı ve davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarından hangisinin kapsamında kaldığı duraksamasız belirlenmeli, her iki kaydın çekişmeli taşınmazları kapsadığının anlaşılması halinde önceki tarihli, doğru temele dayanan ve hukuki değerini koruyan kayda değer verileceği gözetilmeli, dava konusu taşınmazların tümü ya da bir kısmının tapu kaydı dışında kalması durumunda tapu dışında kalan bölümler hakkında zilyetlik araştırması yapılarak zilyetliğin başlangıç günü, süresi, sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan bilgi alınmalı, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.