17. Hukuk Dairesi 2016/6260 E. , 2016/5362 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı dava şartı yokluğundan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ..."ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 12.10.2010 tarihinde damadının amcasının kızı davalı ..."a sattığını, taşınmazın halen borçlunun damadı tarafından kullanıldığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu savunma yapmamıştır.
Davalı ..., dava konusu taşınmazı 120.000 TL bedelle aldığını, yeğeni ve aynı zamanda borçlunun damadı olan Yıldıray"a kiraya verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı
sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının 26.2.2009 ve 23.3.2009 tarihli gayrımenkul satışlarından doğduğu, borçlu hakkındaki takip konusu ilam ile icra takibinin kesinleştiği,alacağın gerçek olduğu, iptali istenen tasarrufun takip konusu alacaklardan sonra yapıldığı, davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
İcra dosyası kapsamından kati aciz belgesi bulunmadığı anlaşılmakla birlikte borçlunun mernis adresinde yapılan 18.6.2014 tarihli haciz tutanağından borçlunun adresinden 3 yıl önce ayrıldığı nerede olduğunun bilinmediği, borçlu ve borçluya ait mal bulunamadığının anlaşıldığı, takip dosyası kapsamından borçlunun haciz adresi dışında bilinen başka bir adresinin olmaması nedeniyle 18.6.2014 tarihli haciz tutanağının İİK"nun 105 maddesi gereğince geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu kabul edilerek dava konusu tasarrufun İİK"nun 278, 279, 280.maddeler kapsamında iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesissi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 3.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.