17. Hukuk Dairesi 2016/5627 E. , 2016/5358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın 6183 Sayılı AATUHK"nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenebilmesi için kamu veya kurum alacağının iptal konusu tasarruftan önce doğmuş bulunması, alacağın kesinleşmiş olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, borçlunun malı bulunmaması veya bulunan malın borcu karşılamaması, davanın, iptali istenen tasarruftan itibaren 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu şartların varlığı halinde de dava konusu tasarrufun aynı Kanunun 27,28,29,30. maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda, davacı İdare tarafından 17.6.2010 tarihli üst yazı ile gönderilen evraklardan davalı borçlu hakkında vergi denetmeni Mehmet Asarkaya tarafından düzenlenen 19.9.2007 tarihli rapora istinaden 22.5.2002 tarihinden itibaren mükellefiyet tesis edildiği, mükellefin 2002 ve takip eden dönemlerde düzenlemiş olduğu faturaların komisyon karşılığı düzenlenmiş sahte faturalar olduğu tespit edildiği, sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ihtimalinin bulunması nedeniyle 213 Sayılı V.U.K."nun 160.maddesine istinaden 31.12.2008 tarihi itibarıyla mükellefiyetine son verildiğinin belirtildiği ve yazı ekinde vergi denetmeninin 19.9.2007 tarihli raporu, yoklama fişi ve borçluya ait iki adet sicil formunun gönderildiği, 4.8.2011 tarihli üst yazı ile gönderilen evraklarda ise davalı borçlu hakkında 16.10.2007 ve 13,11.2009 tarihlerinde düzenlenen haciz bildirileri ile ... yazı yazıldığı bunun dışında
borçlu hakkında düzenlenmiş takip yaprağı ödeme emri tebliği belgelerinin ibraz edilmediğinin anlaşıldığı, bu durumda Mahkemece, davacı idareden davalı borçlu hakkında yapılan takibe ilişkin olarak takip yaprakları ile ödeme emri tebliğ belgeleri ve davalı borçlu temyiz dilekçesinde....Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/306 Esas 2010/108 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme suçundan beraat ettiğini ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini belirttiğinden ilgili dosya da istenerek borçlu hakkındaki takibin kesinleşip kesinleşmediği,takip kesinleşmiş ise borcun hangi döneme ait olduğu, 24.3.2009 tasarruf tarihine kadar olan davacı idarenin alacak tutarı, davalı borçlu 6111 sayılı Kanundan yararlandığını belirtiğinden davacı idareden borçlunun 6111 Sayılı Yasadan yararlanıp yararlanmadığı, yararlanmış ise tecil evrakları ve ödeme belgeleri de istenerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin isabetli görülmediği, kabule göre de; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içerdiğinden davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdirinin de doğru olmadığı gereğine değinilmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda,davalıların anne-kız olması, dava konusu taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değerler arasında misli fark bulunması, davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle davalılar arasındaki dava konusu tasarrufların 6183 Sayılı Yasanın 27,28,29 ve 30.maddelerine göre iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı AATUHK"nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, borçlu hakkındaki ödeme emirlerinin 21.7.2010 ve 8.4.2008 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilerek borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmesine, borçlunun kesinleşen takip konusu borçla ilgili 29.4.2011 tarihinde 6111 Sayılı Yasadan yararlanmak üzerine başvuruda bulunmasına ancak taksitleri ödememesi nedeniyle anılan yasadan yararlanma hakkının sona ermiş olmasına, dosya kapsamından borcu karşılayacak malının bulunmamasına, iptali istenen tasarrufların takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasına, davalıların anne-kız olması nedeniyle dava konusu tasarrufların 6183 Sayılı AATUHK"nun 24,27,28.30.maddelere göre iptale tabi bulunmasına göre davalı ..."in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Kural olarak tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile (kat"i aciz belgesi düzenlenmiş ise kat"i aciz belgesindeki miktar)ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerekir. Ayrıca 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermektedir.
Somut olayda takip konusu 392.083,30 TL alacak miktarı, iptali istenen tasarrufların değeri olan 16.875,00 TL"den daha yüksek olduğundan karar ilam harcının 16.875,00 TL olan tasarruf değeri üzerinden hesaplanması, davacı yararına da yukarıdaki yasal düzenleme gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken alacak miktarı üzerinde harç ve vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."in yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle adı geçen davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2.bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine “1.152,73 TL karar ilam harcından önceki karar ile alınan 1.069,20 TL"nin mahsubu ile bakiye 83,53 TL karar ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına “ibaresinin yazılarak, hükmün 4.bendindeki “28.924,98 TL “ ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “1.500,00 TL maktu“ ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 03/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.