17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3997 Karar No: 2016/5354 Karar Tarihi: 03.05.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3997 Esas 2016/5354 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/3997 E. , 2016/5354 K. "İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde ara karar yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ..."nun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla ... plakalı aracını 30.4.2014 tarihinde annesi davalı ..."a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline, araç üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... vekili dava konusu aracı 25.1.2010 tarihinde dava dışı ..."e, onunda dava dışı ..."ya Harun"un da 30.4.2014 tarihinde davalı ..."ya sattığını, borcun 29.5.2012 tarihli kredi sözleşmesi ile doğduğunu, alacağın ipotekle teminat altına alındığını, aciz belgesi sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 2.6.2015 tarihli tensip kararı 18.12.2015 tarihli gerekçeli ara karar ile davanın tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, davanın mahiyeti ve esastan kabulüne karar verilmesi halinde ortaya çıkacak sonuç itibarıyla ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının ihtiyati haciz (ihtiyati tedbir) talebinin reddine karar verilmiş; ara karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Yasanın 281/2 maddesi gereğince Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez hükmünü içermektedir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, takip konusu borcun davalı borçlu yönünden 11.5.2010 tarihli sözleşmeden doğmasına,borçlunun savunmasından dava konusu tasarrufun borçtan önce 25.1.2010 tarihinde yapılmasına, borçlunun savunmasından davalı ..."ın 5.kişi olmasına, İİK"nun 282. madde gereğince taraf teşkilinin sağlanmasına, borçlu hakkındaki takibin 2.4.2013 tarihinde durdurulmuş olması nedeniyle borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmemiş olmasına göre sonucu itibarıyla 2.6.2015 ve 18.12.2015 tarihli ara kararlar doğru görüldüğünden davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 03/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.