17. Hukuk Dairesi 2020/1198 E. , 2020/5439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacılar vekili, davalı ..., davalı ...Ş. ve davalı ...Ş. vekillerince temyiz edilmiş ve davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.11.2019 Salı günü davalı ...Ş vekili Av. ... ile davalı ... (asil) geldiler. Davacılar ve diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... ve davalı ... (...) dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların yaptığı kazada, davalı ..."ın idaresindeki araçta yolcu olarak bulunan davacıların eşi/babası Muzaffer"in öldüğünü, davacı eşin ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve tüm davacıların manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketleri sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi ve toplam 100.000,00 TL. manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 30.05.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 114.439,64 TL"ye yükselterek, bu bedelin kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı eş ... dava sırasında öldüğü de dikkate alınarak 155.919,69 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza (sigortacılar için dava) tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline ve davacılar Melek ile Hakkı"ya verilmesine; davacı eş ..."nın dava sırasında öldüğü ve manevi tazminatın şahsa bağlı haklardan olduğu gözetilerek, adı geçen davacının manevi tazminat talebi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına; diğer davacılar için 10.000,00"er TL. manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ..., davalı ...Ş. vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK"nun 280/1. maddesindeki bilirkişi raporlarının tebliği; aynı Kanun"un 177/2. maddesindeki ıslah dilekçesinin tebliği konusundaki düzenlemeler, adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını teminen konulmuş olup hassasiyetle üzerinde durulmalıdır. Anılan tüm bu yasal düzenlemelerde, davada taraf olanların haklarının korunması amaçlanmış olup tarafların yargılama süreçlerine etkin katılımının sağlanması ise, mahkemece yapılan tüm tebligatların usulüne uygun olması ile sağlanabilecektir.
Somut olayda; davalı ...Ş"ye sadece dava dilekçesinin tebliğ edildiği; yargılama kapsamında alınan bilirkişi raporları ile davacı tarafın ıslah dilekçesinin ise tebliğ edilmediği; davalının, raporlara ve ıslaha karşı cevap verme, savunmalarını yapıp delillerini bildirme imkanından yoksun bırakıldığı görülmektedir.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereği, dava sonucuna doğrudan etki eden bilirkişi raporlarının davalıya tebliği ile varsa itirazlarının alınması ve bu itirazlarının karşılanması; yine, davacı tarafın ıslah dilekçesinin tebliğ edilmesi gerekirken, usulünce yapılmış tebligat olmadan ve davalının savunma haklarını da kısıtlar biçimde yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Kabule göre ise; davacı tarafın ıslahla birlikte talep ettiği maddi tazminat miktarı 114.439,64 TL. olduğu halde, HMK"nun 26/1. maddesine aykırı biçimde, davacı tarafın talebi de aşılarak 155.919,69 TL. maddi tazminatın hüküm altına alınması doğru değildir.
Yine kabule göre; davaya konu kazada ölen ... eşi olan davacı ..."nın yargılamanın devamı sırasında (15.11.2010 tarihinde) öldüğü; ..."nın ölümü nedeniyle, yasal mirasçısı olan diğer davacılar tarafından davaya devam edildiği; somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı; destek alacaklısı davacı eş ..."nın ancak kendi yaşam süresinin sonuna kadar (kaza tarihi ile 15.11.2010 tarihi arası için) tazminata hak kazanabileceği gözetilmeden, davacı ..."nın muhtemel bakiye ömür süresinin tamamı için hesaplama yapan rapordaki miktarın hüküm altına alınması doğru olmamıştır.
Yine kabule göre; davalı ...Ş. tarafından davadan önce davacı ..."ya ödenen 16.158,00 TL"nin güncellenmiş bedelinin hesap edilecek tazminattan düşülmesi gerektiği gözetilmeden hesap yapan raporun hükme esas alınması da hatalıdır.
Kabule göre; davaya konu kazada eşi Muzaffer"in ölümü nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunan ve yargılama sürerken ölen davacı ..."nın, şahsa sıkı sıkıya bağlı olan manevi zarara ilişkin iddiasını dava konusu ettikten sonra öldüğü; mirasçısı olan diğer davacıların bu davayı sürdürme hakkı bulunduğu ve ..."nın manevi zararı için takdir edilecek manevi tazminatın hüküm altına alınması gerektiği gözetilmeden, talebin reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacılar vekili, davalı ..., davalı ...Ş. vekili ve davalı ...Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, davalı ..., davalı ...Ş. vekili ve davalı ...Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."ye verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan ve temyiz itirazları incelenmeyen davacılar ile davalı ... ve davalı ... (asil) yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... Sigorta A.Ş., ... Sigorta A.Ş., ... ve davacılara geri verilmesine 12/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.