21. Hukuk Dairesi 2018/4095 E. , 2019/3403 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, 30.09.2007 tarihinden sonraki 5510 sayılı Yasanın 4/1 (b) kapsamındaki sigortalılığının ve prim borcunun iptaline, 01.07.2013 tarihinde itibaren 4/1 (a) sigortalılığı kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitiyle aylıkların yasal faizi ile tahsiline, fazlaya ilişkin hakları sakıl kalmak kaydıyla 100,00 TL primin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 30.09.2007 tarihinden sonraki 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığının ve prim borcunun iptaline, 01.07.2013 tarihinden itibaren 4/1-(a) sigortalılığı kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile aylıkların yasal faizi ile tahsili, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100 Lira primin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Dairemizin 16.11.2015 tarihli 2014/22858E, 2015/20279K sayılı ilamı ile davacının limited şirket ortaklığının ticaret sicili kayıtlarına göre devam ettiği anlaşıldığından, sırf şirketin vergi mükellefiyetinin sona erdiğinden bahisle ... sigortalılığının sona erdiğinin kabul edilemeyeceği, şirketin ticaret sicili kaydı devam ettiği müddetçe 1479 sayılı Kanun"un 25.maddesine göre sigortalılığın devam ettiğinin kabulü gerektiği belirtilmiş, 27.06.2013 tarihinde yapılan ödemenin davacının iddia ettiği gibi itirazi kayıtla ödenip ödenmediğinin araştırılması, her ne kadar davacının şirket ortaklığı nedeni ile ... sigortalılığı devam edecekse de 5510 sayılı Yasa"nın geçici 63.maddesine göre sigortalılık süresinin belirlenerek yaşlılık aylığı şartlarına haiz olup olmadığının değerlendirilmesi ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin açıklandığı, mahkemece bozma ilamı kapsamında yapılan araştırmada davalı Kurumun verdiği yanıtlardan prim ödemesine ilişkin bir itirazı kayıt dilekçesinin bulunmadığı, hükümde davacının ... sigortalılığının geçici 63.madde uyarınca durdurulması gereken süreye göre değil talebine göre 20.09.1998 tarihinde sona erdiğine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, 5510 sayılı Yasa"nın geçici 63.maddesi ve yargılama sırasında yürürlüğe giren geçici 76.maddesi hükümleri prim borcu bulunan sigortalılara bu borçlarından isterlerse geçici, isterlerse sürekli olarak kurtulma olanağı sağlar nitelikte düzenlemelerdir. Söz konusu hükümler uyarınca sigortalılığın iptaline değil ancak durdurulmasına karar verilebilir.
Zira 18.05.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7143 sayılı Kanunun 24.maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 76.maddeye göre;
"GEÇİCİ MADDE 76- Köy ve mahalle muhtarları, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, Kuruma kayıt ve tescilleri yapıldığı hâlde, 31/05/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanların, bu tarihten önceki sürelere ilişkin prim borçlarını, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ikinci ayın sonuna kadar ödememeleri veya ilgili Kanunları uyarınca yapılandırmamaları halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek bunlara Kurum alacakları arasında yer verilmez. Sigortalılıkları durdurulanlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin sigortalılıkları 01/06/2018 tarihi itibarıyla yeniden başlatılır.
Ancak, daha sonra sigortalı ya da hak sahipleri tarafından talep edilmesi hâlinde durdurulan sigortalılık sürelerinin tamamı, talep tarihinde 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden borç tutarı hesaplanarak ihya edilir. Hesaplanan borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Tebliğ edilen borç tutarının bu süre içinde tamamen ödenmemesi hâlinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu madde kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilir. İhya edilerek kazanılan hizmet süreleri borcun ödendiği tarihten itibaren geçerli sayılır.
Birinci fıkraya göre sigortalılıkları durdurulanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler hakkında 01/01/2012 tarihinden bu maddenin yürürlük tarihine kadar durdurulan süreler için genel ... sigortası hükümleri uygulanmaz.
Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir."
Somut olayda, davacının 27.06.2013 tarihli prim ödemesine davalı Kurum nezdinde bir itirazı kaydının bulunmadığı anlaşıldığından banka kanalı ile ödeme yaptığı sırada bir itirazı kayıt ileri sürüldüyse bu hususun araştırılması, ancak ödeme sırasında bir şerh düşülmediği anlaşıldığı takdirde sigortalılık süresinin belirlenmesinde bu prim ödemesinin de dikkate alınması gerekmektedir. Bunun yanı sıra 5510 sayılı Yasa"nın geçici 76.maddesi uyarınca davacının ... sigortalılık süresi davalı Kurumdan sorulmalı ve buna göre sigortalılık süresinin belirlenmesi ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
Yapılacak iş, davacının limited şirket ortaklığından dolayı 30.12.2004 tarihinde başlayan 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılığının devam ettiğini göz önünde bulundurmak, 27.06.2013 tarihindeki prim ödemesine itirazı kaydın bulunmadığı anlaşıldığı takdirde bu prim ödemesi de dikkate alınarak davalı Kurumdan 5510 sayılı Yasa"nın geçici 76.maddesi uyarınca davacının hangi tarihler arasında ... sigortalısı olduğunu sormak, bu sigortalılık süresine göre yaşlılık aylığı şartlarına haiz olup olmadığını irdeleyerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 06.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.