13. Hukuk Dairesi 2016/25555 E. , 2019/4364 K.
"İçtihat Metni" .......
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile arasında ihtiyaç kredisi sözleşmesi imzalandığını, davalının bu krediden kaynaklanan borcu ödenmemesi sebebiyle ... 7.İcra Müdürlüğünün 2015/17946 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamını ve %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Eldeki dava, tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, davalının ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2015/17946 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, icra takip tarihi itibariyle 14.537,90 TL asıl alacak 867,14 TL işlemiş faiz ve 43,35 TL BSMV, 4,13 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam ....452,52 TL üzerinden takibin devamına, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren yıllık %16,38 oranında temerrüt faizi ve faizin %5"i oranında ..... uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmişse de, davalı tarafından usulüne uygun ihtarname çekilmediğinden karar temyiz edilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki davacı banka tarafından keşide edilen 18/05/2015 tarihli ihtarname incelendiğinde, art arda 2 taksitin ödenmediğinin bildirildiği, ödeme yapılması için davalıya 30 gün süre verildiği, ödeme yapılmadığı takdirde bakiye ... borcunun muaccel olacağının ihtar edildiği, tebligatın bila tebliğ iade edildiği görülmüşse de; aslında ihtarname tarihi itibariyle ödenmeyen art arda 7 taksidin olduğu, ihtarnamede belirtilen tarihlerle ödenmeyen taksitlerin tarihlerinin birbirini tutmadığı, ihtarnamenin de borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Kanunun 10/3. maddesinde “… ... veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak ... verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak ... verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, davacı banka tarafından davalıya yapılmış usulüne uygun bir muacceliyet ihtarı bulunmadığına göre bu ihtar varmışçasına hesaplama yapılarak takip başlatılamaz ve ihtarname varmışçasına hesaplama yapan bilirkişinin raporu hükme esas alınamaz. Davacı banka ancak davalı borçlunun takip tarihinde halen ödemediği ya da eksik ve geç ödediği taksitler nedeniyle gecikme faizi ve diğer ferileriyle birlikte takip yapma hakkına sahiptir. O halde, mahkemece, davalı borçlunun takip tarihine kadar ödemediği taksitlerle, geç ödeme nedeniyle gecikme faizi ve ferilerinin miktarı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenecek miktar üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde davanın kısmne kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.