Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10679
Karar No: 2016/8087
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/10679 Esas 2016/8087 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2015/10679 E.  ,  2016/8087 K.

    "İçtihat Metni"



    ...’nin 03/07/2014 tarihli nüshasının 1. ve 12. sayfalarında, “‘Tutun Şu Savcıyı” manşetiyle, 04/07/2014 tarihli nüshasının 1. ve 16.sayfalarında “Evlerini Basın" başlığıyla ve 05/07/2014 tarihli nüshasının 1. ve 11. sayfalarında “Yanlışlıkla Basacakmış” manşetiyle yayımlanan yazılar nedeniyle ilgilisi ... .l"in, vaki düzeltme ve cevap isteminin kabulüne dair ... 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 25/08/2014 tarihli ve 2014/477 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin ... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 01/10/2014 tarihli ve 2014/1496 değişik iş sayılı kararını müteakip, ..... A.Ş., ...ve ... vekilleri tarafından tekzip metninin yayım şekli ile ilgili ek karar talep edilmesi üzerine, daha önce yayımlanmasına karar verilen cevap ve düzeltme yazısının ....Gazetesinin bir nüshasında, birinci sayfada, bir kez yayımlanmasına dair ... 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/477 sayılı ek kararına yapılan itirazın reddine ilişkin ... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 21/11/2014 tarihli ve 2014/2330 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 29/06/2015 gün ve 43004 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/07/2015 gün ve KYB. 2015-245619 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    1-5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır.” şeklindeki düzenleme karşısında, düzeltme ve cevap yazısının ilgili gazetenin sorumlu müdürüne gönderilmesi gerektiği, somut olayda sorumlu müdür adına çıkartılan tebligatın işyerinde daimi işçi imzasına tebliğ edildiği, sorumlu müdüre tebliğ edilmeme gerekçesinin tebligatta gösterilmediğinin anlaşılması karşısında, yapılan tebligatın usulsüz olduğunun gözetilmemesi sebebiyle, itirazın kabulü yerine, reddine karar verilmesi nedeniyle ... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 01/10/2014 tarihli ve 2014/1496 değişik iş sayılı kararında,
    2-... 5. Sulh Ceza Mahkemesince, tekzip talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, söz konusu haberin anılan gazetenin belirtilen nüshalarının birinci ve değişik sayfalarında kaleme alınmış uzun bir yazı olduğu, tekzibe konu yazının incelenerek nesnel bir olguya dayanıp dayanmadığı hususunun saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/02/2007 tarihli ve 2007/7-28 esas, 2007/34 sayılı kararında yer alan, “Demokratik toplumlar, temel hak ve özgürlüklere dayanan toplumlardır. Bu tür toplumlarda Devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmektir. Temel hak ve özgürlükler arasında düşünce ve kanaati açıklama özgürlüğünün önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu özgürlüğün kullanılabilmesinin en önemli yollarından birisi de basındır. Geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında halkı objektif ve gerekçeleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetlemek, ayrıca içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım haklar da tanınmıştır. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarıdır. Temelini Anayasanın 28. vd. maddelerinden alan ve 5187 sayılı Basın Yasasının 3. maddesinde düzenlenen bu haklar, basın yoluyla işlenen suçlarda, hukuka uygunluk nedenlerini oluşturur. Bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için, açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, açıklamada “küçültücü" sözlerin kullanılmaması gerekir. ... Yargılama konusu haber ve yorum metnindeki eleştiri ve değer yargılarının bir kısmı sert ve çarpıcı bir üslupla dile getirilmiştir. Yerleşmiş yargısal kararlarda da vurgulandığı üzere esasen, eleştirinin sert bir üslûpla gerçekleştirilmesi, kaba olması ve nezaket sınırlarını aşması, eleştirenin amacına, psikolojisine, eğitim ve kültür düzeyine bağlı bir olgudur. Ancak kabul edilmelidir ki, basın özgürlüğü, belli ölçülerde abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerir. Gazetecilerin yazılarında kullandıkları deyimler “polemik” niteliğinde olsa da, nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde, bu ifadeler asılsız kişisel saldırı olarak görülemez.” şeklindeki açıklamalar dikkate alındığında, tekzibe konu yazıların haber değeri ile ilgili olarak, denetime olanak verecek şekilde mahkeme kararında somut bir gerekçe bulunmadığı nazara alındığında, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle ... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 01/10/2014 tarihli ve 2014/1496 değişik iş sayılı kararında,
    3-Tekzip metninin anılan Kanun"un 14/1. maddesi gereğince ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda yayımlanması gerekirken ek karar ile gazetenin sadece 1.sayfasında yayımlanmasına karar verilmesinin hatalı olduğunun dikkate alınmaması sebebiyle, itiraz üzerine verilen ... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 21/11/2014 tarihli ve 2014/2330 değişik iş sayılı kararında, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
    I- Kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin (1) nolu bendi yönünden yapılan incelemede;
    5187 sayılı Basın Kanunu"nun 14/1 maddesinin “Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır.” hükmü gereğince, süreli yayınlarda şeref ve haysiyetinin ihlal edildiğini veya hakkında gerçeğe aykırı yayım yapıldığını iddia eden kişinin 5187 sayılı Kanun kapsamında düzeltme ve cevap yazısının yayımlanması talebinin muhatabı ilgili gazetenin sorumlu müdürü olduğu cihetle; .... Gazetesinin 03/07/2014, 04/07/2014 ve 05/07/2014 tarihli nüshalarında yayımlanan haberler nedeniyle talep eden ..... tarafından .... Noterliğinin 21/07/2014 tarih ve 25059 yevmiye nolu ihtarnamesiyle gazete sorumlu müdürü .... Kahraman adına gönderilen düzeltme ve cevap yazısının “ Tebliğ evrakı işyerinde daimi işçisi .... imzasına 04/08/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.” şeklindeki tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE,
    II- Kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin (2) nolu bendi yönünden yapılan incelemede;
    Kanun yararına bozma istemini içeren ihbarnamenin (2) nolu bendinde, tekzip talebinin kabulüne karar veren mahkeme isminin “ Sulh Ceza Hakimliği” yerine “Sulh Ceza Mahkemesi” olarak olarak belirtilmesi yazım hatası kabul edilmiştir.
    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi; Handyside/Birleşik Krallık ( B.No:5493/72, 07/12/1976) kararında " Düşünceyi açıklama özgürlüğü, sadece hoşa giden veya zararsız ya da tepki yaratmaz sayılan haberler veya fikirler için değil, fakat devlete veya halkın bir kısmına ters düşen, şoke eden ya da üzüntüye sevk edenler için de geçerlidir. Çoğulculuk, hoşgörü ve yeniliğe kucak açma bunu gerektirir ve bunlar olmadan demokratik toplum olmaz." biçimindeki ve yine Lingens/ Avusturya (B.No: 9815/82, 08/07/1986) kararında da “Bu bağlamda Mahkeme, Sözleşme’nin 10 (1). fıkrasında güvence altına alınan ifade özgürlüğünün, demokratik toplumun ana temellerinden birini ve yine bu toplumun gelişmesi ve her bireyin kendini gerçekleştirmesi için esaslı şartlarından birini oluşturduğunu hatırlatır. İfade özgürlüğü, Sözleşme’nin 10(2). Fıkrasının sınırları içinde, sadece lehte olan veya muhalif sayılmayan veya ilgilenmeye değmez görülen "haber" veya "fikirler" için değil, ama aynı zamanda muhalif olan, çarpıcı gelen veya rahatsız eden haberler veya fikirler için de uygulanır. Bunlar, çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleri olup, bunlar olmaksızın "demokratik toplum" olmaz (bk. yukarıda geçen Handyside kararı, parag. 49).
    Basın söz konusu olduğunda, bu ilkeler ayrı bir öneme sahiptir. Basının, "başkalarının itibarlarını korumak" gibi çizilmiş sınırları aşmaması gerekmekle birlikte, kamunun menfaatinin bulunduğu diğer alanlarda olduğu gibi, siyasi meselelerde de haber ve fikirleri iletmek, yine basına düşen bir görevdir.” biçimindeki tespitleriyle “ifade özgürlüğü” yönünden ayrıntılı değerlendirmeler yapmış ve bu konuda kriterler belirlemiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/02/2007 tarih ve 2007/1-28 E, 2007/34 K. sayılı kararında da; 5187 sayılı Basın Kanunu kapsamındaki cevap ve düzeltme istemleri hususunda yapılan değerlendirmede; “Demokratik toplumlar, temel hak ve özgürlüklere dayanan toplumlardır. Bu tür toplumlarda Devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmektir. Temel hak ve özgürlükler arasında düşünce ve kanaati açıklama özgürlüğünün önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu özgürlüğün kullanılabilmesinin en önemli yollarından birisi de basındır.
    Geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetlemek, ayrıca içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım haklar da tanınmıştır. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarıdır. Temelini Anayasa’nın 28. vd. maddelerinden alan ve 5187 sayılı Basın Yasasının 3. maddesinde düzenlenen bu haklar, basın yoluyla işlenen suçlarda, hukuka uygunluk nedenlerini oluşturur. Bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için, açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, açıklamada “küçültücü” sözlerin kullanılmaması gerekir.” denilmektedir.
    Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
    Kanun yararına bozma istemine konu somut olayda mahkemece, yukarıda anılan kararlardaki kriterlere uygun değerlendirme yapan ve 5187 sayılı Basın Kanunu"nun 14/1 maddesi uyarınca “Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapıldığı” kabul edilerek olaya ve dosya kapsamına uygun gerekçelerle cevap ve düzeltme yazısının yayınlanmasına karar veren ... 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 25/08/2014 tarih ve 2014/477 Değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
    Bu nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi yerinde görülmediğinden REDDİNE,
    III- Kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin (3) nolu bendi yönünden yapılan incelemede ise;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 21/11/2014 tarihli ve 2014/2330 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi