Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/6123 Esas 2020/3291 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6123
Karar No: 2020/3291
Karar Tarihi: 03.06.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/6123 Esas 2020/3291 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/6123 E.  ,  2020/3291 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23/12/2008 gününde verilen dilekçe ile sınır tespitinin elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 13/02/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı köy vekili, kadastro tespit çalışmaları sırasında davalı köyün çıkardığı muaraza sonucu sınırın yanlış belirlendiğini ve buna dayanarak idarece belirlenip kesinleşmiş olan sınıra tecavüz ettiğini belirterek elatmanın ve muarazanın menini istemiştir.
    Davalı köy vekili ise, köy sınırlarını yıllar önce belirlendiğini ve kesinleştiğini, herhangi bir müdahalenin olmadığını, hukuki yarar bulunmadığından davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; köy sınır tespiti için yetkili ve görevli yargı yerinin idari yargı olması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    HMK’nin 33. maddesi gereğince bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme görevi hakime aittir. Dava dilekçesi ve yargılama sırasında davacı vekili tarafından yapılan açıklamalara ve dosya kapsamına göre davacının istemi idarece evvelce belirlenen sınırın nereden geçtiğinin arazide belirlenmesi ve keşfen orman olarak sınırlandırılan alandan yararlanma hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Bilindiği üzere orman alanından yararlanma hakkına vaki elatmanın önlenmesi davasında, 6831 sayılı orman kanununun 31-39 maddelerinde, sınırları içinde bulunan ormandan yararlanma hakkı maddelerdeki prosedüre uyulmak koşulu ile orman sınırlarında kaldığı köye ait olacağı öngörüldüğünden, mahkemece mevcut idari sınırın zeminde belirlenmesi önem arz etmektedir. Kadastro çalışma alanı sınırı yani kadastro müdürlüğünce ve kadastro mahkemesince belirlenen sınır hangi noktaya kadar kadastro çalışmasının yapılacağının gösterir, idari sınırı değiştirmez.
    Bu genel açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı köy, kesinleşmiş idari sınırların zeminde belirlenerek, kendi sınırı içerisinde kalan alana elatmasının önlenmesini istemiştir. İdarece önceden belirlenen ve kesinleşen sınırın nereden geçtiğinin arazide belirlenmesi ve elatmanın önlenmesi istendiğine göre davanın çözüm yeri adli yargıdır. Bu nedenle taraf delilleri toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 03/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.