8. Hukuk Dairesi 2018/12238 E. , 2019/11193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Galle Fazlasına Müstehak Vakıf Evladı Olduğunun Tespiti İstemli
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İzmir 1. Hukuk Mahkemesinin 23.03.2017 tarihli ve 2015/394 Esas, 2017/265 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne davalılardan ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzere İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Dava dilekçelerinde, davacıların ... ... ve ... ... vakıflarının galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti istenmiş; Mahkemece, davanın kabulü ile davacıların ... Efendi Oğlu ..." vakfına ait 1163 Hicri (8 Nisan 1750 Miladi) tarihli vakfiye şartları çerçevesinde vakfın gelir fazlasına müstehak evlatlarından olduklarının tespitine karar verilmiştir.
Davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davalı ... Genel Müdürlüğü vekilince istinaf isteminin esastan red kararı temyiz edilmiştir.
Dava, vakfın gelir fazlasından faydalanma amacına yönelik galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Anayasa"nın 141. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Sözü edilen anayasal ve kanuni düzenlemeler gereğince, hakimin, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılarak değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir.
Mahkemece karar gerekçesinde “...davacıların Mülhak " ... ... " ve "Mülhak ... ... " vakıflarından gelir fazlası almaya müstehak evlat oldukları anlaşılmış olmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir." denildiği halde kısa kararda sadece "davanın kabulüne" gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise davanın kabulü ile -davacıların açık kimlikleri tek tek yazıldıktan sonra- "...1577 numaralı defterin 1. Sahife ve 1. Sırasında kayıtlı ... Efendi Oğlu ..." vakfına ait 1163 Hicri ( 8 Nisan 1750 Miladi) tarihli vakfiye şartları çerçevesinde vakfın gelir fazlasına müstehak evlatlarından olduklarının tespitine" karar verilmiştir. Bu şekilde yani dava dilekçesindeki talep gibi iki ayrı vakıf için davacıların galle fazlası almaya müstehak olduklarına gerekçede yer verilmiş iken hüküm fıkrasında sadece bir vakıf yönünden hüküm kurularak gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki meydana getirilmiştir
Böyle bir durumun bozma nedeni oluşturacağına ve bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi giderme koşuluyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğine yönelik Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunca 10.04.1992 tarihli ve 7/4 sayıyla karar verilmiştir. Mahkemece hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verildiği anlaşıldığından HMK"nin 298/2. maddesine aykırı kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Hukuk Dairesinin 14.02.2018 tarihli ve 2018/83 Esas, 2018/252 Karar sayılı istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK"nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HMK"nin 373/1.maddesi gereği kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesine, dosyanın ise İlk Derece Mahkemesi İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 11.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.