5. Hukuk Dairesi 2017/6828 E. , 2018/760 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca ONANMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 30/03/2016 gün ve 2015/4220 Esas - 2016/5377 Karar sayılı ilama karşı davalı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkin davanın kabulüne dair mahkemece verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine onanmış, bu karara karşı davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 10.maddesinin 8. fıkrasında hakime ""tarafların ve bilirkişilerin raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit etmesi"" konusunda takdir yetkisi tanınmış olup, hakimin bu fıkra hükmüne dayanarak bilirkişi kurulu raporunda saptanan değerden ayrılma nedenlerini kararında açıkça göstermesi yanında gerekçesinin de makul ve kabul edilebilir nitelikte olması gerekir.
Yapılan incelemede dosya arasında bulunan 2013 tarihli kıymet takdir komisyonu raporuna göre dava konusu taşınmazlardan 10034 ada 2,3 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara 450,00-TL/m², 1 parsel sayılı taşınmaza ise 600,00-TL/m² takdir edildiği, 03.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda 10034 ada 2,3 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara 591,21-TL/m², 1 parsel sayılı taşınmaza ise 698,70-TL/m² belirlendiği ancak mahkemece re"sen dava konusu taşınmazlara yakın konumda olan başka taşınmazlarda belirlenen bedelleri dikkate alarak, soyut ve makul olmayan gerekçeyle 10034 ada 2,3 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara 550,00-TL/m², 1 parsel sayılı taşınmazlara ise 600,00-TL/m² takdir edildiği anlaşılmakla,
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile 18. Hukuk Dairesinin 30.03.2016 gün 2016/4220-Esas -2016/5377 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.Şöyle ki;
2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 10.maddesinin 8. fıkrasında hakime ""tarafların ve bilirkişilerin raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit etmesi"" konusunda takdir yetkisi tanınmış olup, hakimin bu fıkra hükmüne dayanarak bilirkişi kurulu raporunda saptanan değerden ayrılma nedenleri kararında açıkça göstermesi yanında gerekçesinin de makul ve kabul edilebilir nitelikte olması gerekir.
Yapılan incelemede dosya arasında bulunan 2013 tarihli kıymet takdir komisyonu raporuna göre dava konusu taşınmazlardan 10034 ada 2,3 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara 450,00-TL/m², 1 parsel sayılı taşınmaza ise 600,00-TL/m² takdir edildiği, 03.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda 10034 ada 2,3 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara 591,21-TL/m², 1 parsel sayılı taşınmaza ise 698,70-TL/m² belirlendiği ancak mahkemece re"sen dava konusu taşınmazlara yakın konumda olan başka taşınmazlarda belirlenen bedelleri dikkate alarak, soyut ve makul olmayan gerekçeyle 10034 ada 2,3 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara 550,00-TL/m², 1 parsel sayılı taşınmazlara ise 600,00-TL/m² takdir edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece denetime elverişli olacak şekilde düzenlenen 03.07.2014 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan karar düzeltme harcı ile peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve davacıdan peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.