Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/10183 Esas 2016/10932 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10183
Karar No: 2016/10932
Karar Tarihi: 30.06.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/10183 Esas 2016/10932 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/10183 E.  ,  2016/10932 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, vefat eden Kurum sigortalısının vefatından sonra yersiz olarak alınmaya devam edilen aylıkların tahsili için gönderilen ödeme emrinin iptali, istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın görevsizliğine, daha sonra ek karar ile dosyanın görevli mahkemeye süresi içerisinde gönderilmediğinden bahisle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesi hükmüne göre İş Mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların, 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
    Hükmün tefhiminin, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3"üncü maddesi uyarınca 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 489"uncu maddesinin yollamada bulunduğu, aynı Kanunun 388"inci maddesindeki unsurları içerir biçimde yapılmadığı, Anayasa Mahkemesi"nin 2012/1034 bireysel başvuru numaralı talep konusunda verdiği, 10 Mayıs 2014 tarihli ve 28996 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 20.03.2014 tarihli kararında yer alan “...başvurucuya ilk derece mahkemesi kararının gerekçesini bilerek ve bu gerekçeye karşı iddialarını sunacak şekilde temyiz başvurusu yapma imkânı verilmesinde hukuki yarar bulunduğu...” şeklindeki gerekçede dikkate alındığında, temyiz süresinin tefhimden değil tebliğden itibaren başlatılmasının hakkaniyete uygun olacağı, anlaşılmaktadır.
    Eldeki dava da, mahkemece verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğ edilmediği, temyiz süresinin tebliğden itibaren değil tefhimden itibaren başlatıldığı, bu şekilde hükmün temyiz edilmediğinden bahisle 21.12.2015 tarihinde hükmün
    kesinleştirildiği, keza 6100 Sayılı HMK"nın 20.maddesi uyarınca kesinleşmeden itibaren 2 hafta içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmediğinden bahisle de davanın açılmamış sayılmasına yönelik ek karar verildiği, anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilerek, 8 günlük temyiz süresi de tebliğ tarihinden itibaren başlatılarak, sonuca göre işlem yapılması gerekirken, temyiz süresini tefhim tarihine göre belirlenip, temyiz edilmediğinden bahisle hükmün kesinleştirilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.