
Esas No: 2014/607
Karar No: 2014/4466
Karar Tarihi: 03.04.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/607 Esas 2014/4466 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2012/200-2013/293
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.06.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, .. parsel sayılı taşınmazı yararına, davalıya ait .. parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 225 parsel sayılı taşınmaz lehine, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Mahkemece üzerinden geçit kurulan davalı Z.. E.."in maliki olduğu 219 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, bu taşınmazın güneyinde bulunan 220 ve 223 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünden daha küçük olduğu görülmektedir. Bu durumda 219 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit kurulması fedakarlığın denkleştirilmesi prensibine uygun değildir. Bu nedenle davacıya ait 225 parsel sayılı taşınmaz yararına, 223 ve 220 parsel parsel sayılı taşınmazların kuzeyinden genel yola ulaşacak şekilde geçit kurulmasının mümkün olup olmadığı araştırılmalı, mümkün olmadığı takdirde diğer alternatifler üzerinde durulmalıdır.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 03.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.