Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/6312 Esas 2014/13431 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6312
Karar No: 2014/13431

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/6312 Esas 2014/13431 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/6312 E.  ,  2014/13431 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ankara 5. Aile Mahkemesi
    TARİHİ :07.11.2013
    NUMARASI :Esas no: 2013/295 Karar no:2013/1362


    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan HSBC Bank A.Ş. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davacı, aile konutu olan taşınmaz üzerinde davalı eşi tarafından diğer davalı banka lehine kendi rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini, Türk Medeni Kanunun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını, başlatılan takibin ise dava sonuna kadar durdurulmasını istemiştir. Davalı banka iyiniyetli olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacı kadının rızası alınmadan davalı koca adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiği belirtilerek, davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir. İpotek tesisine ilişkin işlemden önce tapu kütüğünde “aile konutu” olduğuna dair bir şerh bulunmadığına göre, davalı bankanın ipoteğe ilişkin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur (TMK.md.1023). Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. İyiniyetin varlığı asıl olduğuna göre, ipoteğe ilişkin kazanımda bankanın kötüniyetli olduğunu kanıtlama yükümlülüğü, bunu iddia eden davacıya düşer (TMK.md.6). Davacı, davalı bankanın kötüniyetli olduğunu gösteren bir delil getirmemiştir. Bu durum nazara alınmadan davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Davalı banka tarafından, borçlu dava dışı ... Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. aleyhine Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2012/7776 esas sayılı dosyası ile “ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla“ icra takibi başlatılmıştır. Bu yolla yapılan takipte ödeme emrine borçlu veya ipotekle yüklü taşınmazın maliki itiraz edebilir (İc. İf. K. md.150). Borçlu ile rehin maliki üçüncü kişi dışındakilerin ödeme emrine itiraz hakkı bulunmamaktadır. Borçlu tarafından açılmış bir menfi tespit davası bulunmadıkça da takibin iptaline karar verilemez. Davacı icra takibinin tarafı veya rehin maliki değildir. Bu yön gözetilmeden “yapılan icra takibinin iptaline” karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 1. bentteki bozma sebebinde oyçokluğuyla, 2. bentteki bozma sebebinde oybirliğiyle karar verildi. 16.06.2014 (Pzt.)
    KARŞI OY YAZISI

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun ilamın birinci bendinde gösterilen bozma sebebine katılmıyorum.

    KARŞI OY YAZISI

    Malik olmayan eşin açık rızası alınmadan yapılan işlem hükümsüzdür. Yerel mahkemenin kararı usul ve yasaya uygundur. Yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşündeyim. Bu nedenle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.