Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17223 Esas 2018/1693 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17223
Karar No: 2018/1693
Karar Tarihi: 02.04.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17223 Esas 2018/1693 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalının dava dışı çalışanı hakkında başlattığı icra takibi nedeniyle taşkın hacizlerle karşı karşıya kaldığını iddia ederek, ödenen borcun ticari temerrüt faizi ile birlikte geri istiradına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ve davacının borcunu ödemediğini belirterek, davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ve davacının yasal süre içerisinde itiraz etmediğini, kesinleşen borcun davacının zimmetinde kaldığını aktarıp, davanın kötüniyetli olması koşuluna bağlı olduğunu ve davalının kötüniyetli olmadığının kanıtlanamadığını belirterek, davacının talebini reddetti.
İİK 89. maddesi, haciz işlemleriyle ilgili itiraz sürelerini düzenlerken, bu süre içerisinde itiraz edilmemesi halinde borcun kesinleşeceği hüküm altına alınmıştır.
19. Hukuk Dairesi         2016/17223 E.  ,  2018/1693 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının dava dışı davacı şirket çalışanı hakkında başlattığı icra takibi nedeniyle davacıya haciz ihbarnameleri gönderildiğini, takip borçlusunun davacıdan alacağı bulunmadığının davalıya bildirilmesine rağmen menfi tespit davası açılmadığı gerekçesiyle davacının araç ve banka hesaplarına taşkın hacizler konulduğunu, bunun üzerine davacı şirketin borcu ihtirazi kayıt düşerek ödediğini ileri sürerek bu paranın işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, haciz ihbarnameleri usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davacı tarafından menfi tespit davası açılmadığından borcun davacının zimmetinde sayıldığını, davacının davalıya karşı artık istirdat davası açamayacağını belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, haciz ihbarnamelerinin davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davacının İİK 89. maddede belirtilen yasal süre içerisinde itiraz etmeyip dava da açmadığı, kesinleşen ve zimmetinde sayılan borcun ödenmemesi ya da geri alınması konusunda davalı alacaklıya karşı bir dava açma hak ve yetkisinin bulunmadığı, ancak davanın kötüniyetli olması koşuluna bağlı olduğu ve davalının kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.