Mahkemesi : Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında verilen düşmeye ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, cumhuriyet savcısının sair hususlara ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan açılan bir davanın bulunmadığı gözetilmeden, anılan suçtan yargılama yapılıp ek savunma verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Sanığın idaresindeki otomobil ile 156 promil alkollü şekilde gece vakti saat 23:00 sıralarında, iki yönlü, meskun mahaldeki, 5,30 metre genişliğindeki, aydınlatmalı, düz eğimsiz, açık, kuru yolda seyir halinde iken, yanındaki arkadaşını indirmek için gidişe göre yolun sol tarafına geçtiği ve sol şerit üzerinde durarak arkadaşını indirdikten sonra hareketsiz olarak beklediği sırada, kendi şeridinde otomobili ile gelmekte olan ..."ın aracının sol ön kısmı ile sanığın aracının sol ön kısmına çarpması suretiyle meydana gelen kaza ile ilgili olarak, sanık hakkında 29.12.2011 tarihli ve 2011/1226 esas, 2011/813 iddianame numarası ile sadece trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dava açıldığı ve sanığın eyleminin TCK"nın 179/3-2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturması nedeniyle, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, sanığın eyleminin taksirle yaralama olarak kabulü ile şikayet yokluğu nedeniyle yazılı şekilde düşme kararı verilmesi,
3) Dosyada bulunan ve sanığın talimatla alınan savunması ile, UYAP"ta kayıtlı savunmasının farklı olduğu ve gerekçeli karardaki sanık savunmasının olayla ilgisi bulunmadığı görülmekle, bu husustaki karışıklığın giderilmesi ve iddianameye uygun savunmasının alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.