19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9126 Karar No: 2016/13500 Karar Tarihi: 22.03.2016
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/9126 Esas 2016/13500 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiştir. Şikayetçi vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir. Sanığın temyiz istemi üzerine ise, suçun sanık tarafından işlendiği kanıtlanmıştır. Ancak, adli para cezasının ödenmemesi durumunda tamamen hapse çevrileceği hususu TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca belirtilmiş ve bu kanuna aykırılık sebebiyle hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: 6831 Sayılı Kanun, 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 Sayılı CMUK'nın 317. ve 322. maddeleri, 5739 Sayılı Kanun'un 5. maddesi, 5237 Sayılı TCK'nın 50/6. maddesi ve 5275 Sayılı Kanun'un 106. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2015/9126 E. , 2016/13500 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Katılan ..."nın temyizi üzerine yapılan incelemede; Açılan kamu davasının niteliğine göre, suçtan doğrudan zarar görmeyen ..."nın davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığından, şikayetçi vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Sanık ..."nun temyizi üzerine yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Suç tarihinden önce 01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK"nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanun"un 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda TCK"nın 50/6. maddesi uyarınca tamamen hapse çevrileceğinin belirtilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan hükümden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan hükümden ""TCK"nın 50/6. maddesi uyarınca ödenmeyen adlî para cezasının tamamen hapse çevrileceği hususunda sanığa ihtarat yapılmasına" ilişkin fıkranın çıkarılması suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.