Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12
Karar No: 2014/542
Karar Tarihi: 14.01.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/12 Esas 2014/542 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/12 E.  ,  2014/542 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, ... Köyünde 45 yıldır davacının zilyetliğinde olan ve orman kadastrosunun sınırları dışında kalan taşınmazın, 1998 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında 112 ada 94 parsel numaralı orman parseli içinde bırakıldığı iddiasıyla, orman tapusunun iptalini ve davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 07.07.2008 tarihli krokide (C)=3322 m2 ile gösterilen bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairece bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2009/1446-3997 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece çekişmeli taşınmazın (C) bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırı dışında kaldığı ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; dosyaya gelen bilgi ve belgelerden çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Köyünde 9.125.791,33 m2 yüzölçümlü toplam 17 parça taşınmazın Milli Emlak Müdürlüğünün 16.03.2004 gün 207 sayılı onayı ile Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, bu taşınmazların nereler olduğu araştırılmamış, tahsis krokisi bulunduğu yerden getirtilerek keşif sırasında uygulanmadan hatta yerel bilirkişi ve tarafların göstereceği zilyedlik tanıkları ve tutanak bilirkişileri dinlenmeden, taşınmazın niteliği konusunda ziraat bilirkişi incelemesi de yaptırılmadan karar verilmiştir. Taşınmaza orman niteliği ile tutanak düzenlendiğine göre, davacı çekişmeli taşınmazın özel mülke konu olacak yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanma koşullarının da oluştuğunu ispatlamak zorundadır.
    O halde; dava konusu taşınmazların orman sayılmayan ve zilyedlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tesbit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç orman yüksek mühendisinden
    -2-
    oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyedliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın kısmen kabulü ile dava konusu 112 ada 94 sayılı parselin (A) işaretli 1970,73 m2’lik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairece bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01.11.2011 gün 2011/8519-12367 sayılı kararında özetle; "Mahkemece, çekişmeli taşınmaza komşu parsel tutanak ve dayanakları, getirtildikten sonra yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, zilyedlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyedlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyedliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyedlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, (murisler) yönünden de tapu ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, 112 ada 94 sayılı taşınmazdan, (A) harfi ile gösterilen 1970,73 m² lik kısmın ve (C) harfi ile gösterilen 1511,24 m²"lik kısım olmak üzere 3481,97 m²"lik kısmın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, geri kalan kısmın davalı Hazine üzerinde bırakılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm Hazine vekili, ... vekili ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesine göre açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1981 ve 1989 yıllarında yapılarak kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 11.11.1999 tarihinde kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimi ve ... Belediyesine ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 14/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi