22. Hukuk Dairesi 2016/27166 E. , 2016/19694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı belediyede taşeron şirket bünyesinde işe başladığını ve iş sözleşmesinin feshedildiği 01.07.2015 tarihine kadar kesintisiz olarak çalıştığını beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta sonu çalışma, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davali vekili, davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinİ talep etmiştir.
Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında öncelikle çözülmesi gereken uyuşmazlık davalının davada taraf ehliyeti bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Alt işveren bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işveren olarak tanımlanabilir. Alt işverenin iş aldığı işveren ise asıl işveren olarak adlandırılabilir. Bu tanımlara göre asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerekir.
Alt işverene yardımcı işin verilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümü ancak teknolojik nedenlerle uzmanlık gereken işin varlığı halinde verilebilecektir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde asıl işveren alt işveren ilişkisini sınırlandırılması yönünde yasa koyucunun amacından da yola çıkılarak asıl işin bir bölümünün alt işveren verilmesinde “işletmenin ve işin gereği” ile “teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” ölçütünün bir arada olması gerektiği belirtilmelidir. 4857 sayılı Kanun’un 2. maddesinin 6. ve 7. fıkralarında tamamen aynı biçimde “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” sözcüklerine yer verilmiş olması bu gerekliliği ortaya koymaktadır.
Alt İşverenlik Yönetmeliği’nin 11. maddesinde de asıl işin bir bölümünün alt işverene verilebilmesi için “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektirmesi” şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı davalı belediyede taşeron şirket bünyesinde çalıştığını belirterek, işçilik alcaklarının tahsilini talep etmiştir. Davacıya ait hizmet döküm cetvellerinin incelenmeside 26.12.2013 ile 15.06.2014 tarihleri arasında davacının işvereninin ... Belediyesi olduğu, bir dönem ise davacının işvreninin ...l Enerji Turz. Tem. San. Tic. A.Ş, iş yeri adresinin ise... Oteli olduğu görülmektedir. Bu halde davacının iddiaları üzerinde durularak davalı ile davacının çalıştığı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığı, bu ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi,yine davacının resmi kayıtlara göre belediyede çalıştığı dönemler yönünden esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.