10. Hukuk Dairesi 2014/22939 E. , 2016/10908 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davacının işyeri sicil numaralarının dava dışı... ve ... a ait sicil numaraları ile hukuki ve organik bağ olmadığının tespiti ile işyeri sicil numaralarının birleştirilmesi işleminin ve buna bağlı işlemlerin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davada, davalı kurum tarafından, 1092125 sicil numaralı ... un bobin imalatı üzerine olan işyeri faaliyetine son verilmeksizin demirbaşları için satış faturası düzenlenmek suretiyle ... adına devir olduğu 06.07.2009 tarihli Yıldırım Vergi Dairesi’nin yoklama tutanağından, ayrıca işçilerin ara vermeden 08.07.2009 tarihi itibariyle kanun kapsamına alınan ... adına kayıtlı 1162083 işyeri sicil numaralı işyerinden bildirime devam edildiğinin kurum kayıtlarından anlaşıldığı, buna göre işyerinin ... ’tan oğlu ... ’a devir edildiğinin anlaşıldığı, ... ’un bu işyerini daha sonra ... Mah. ... Sokak No:6/A Yıldırım adresine taşıdığı, 1144159 işyeri sicil numaralı davacı şirket adına kayıtlı işyerinin 2011 Ocak döneminde adresinin bu adres olarak değiştirildiği, faaliyet konusunun da bobin imalatı olarak değiştiği, ... ’un şirkete ortak yapıldığı, kısa sürede ... ’a hisselerinin devredildiği, şirket ortağı ve müdürü olan... ’nın kayınpederi olduğu, davacı şirketin faaliyet konusunun, işyeri demirbaşlarının, çalışanlarının, adresinin ... ’a ait olduğu ve devamı niteliğinde olduğundan 1162083 sicil numaralı ... ’a ait tüm bildirimlerin 1092125 sicil numarasına aktarılmasına, 1144159 sicil numaralı davacı şirketin 01.02.2011’den itibaren 1092125 sicil numarasına aktarılmasına dair kurum işlemi tesis edilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 89. maddesi ile “ Sigortalıların çalıştırıldığı işyeri aktif ve pasif değerleri ile birlikte başka bir işyeri ile birleşir, devredilir veya intikal ederse, eski işverenin Kuruma olan sigorta primi ile gecikme cezası ve gecikme zammı ve faiz dahil tüm borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen
sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme hükümleri Kuruma karşı geçersizdir.” hükmü düzenlenmiştir. 506 sayılı Kanunda da benzer düzenleme mevcut idi. Herhangi bir işyerinin birden ziyade devir ve intikal görmesi mümkündür. İşyerinin zincirleme devirlerinde, ilk devralanın, devraldığı kişinin prim borcundan ötürü sorumlu tutulabileceği işyerini, ikinci devralan durumunda olan kişinin, işyerinin ilk sahibinin prim borçlarından sorumlu tutulamaz.
Somut olayda da davacı şirket ... ’un borcundan ötürü onunla birlikte müteselsilen sorumlu tutulamaz. Zira, devir işlemi, ... ile ... arasında yapılmıştır. Davacı şirket, ... ’un değil ... ’un halefi durumundadır. Bu nedenle Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler çerçevesinde irdeleme yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, Üye ..."in muhalefetine karşı, Başkan Vekili ..., Üyeler ..., ... ve ..."ın oyları ve oyçokluğuyla, 30.06.2016 gününde karar verildi.
-KARŞI OY-
Davacının yöneldiği amaç, işyerinin devralınması ile önceki devralınan şirketin borçlarının sorumluluğundan kurtulmaktır.
Daire çoğunluğu ile aramızdaki ihtilaf, 5510 sayılı Kanun 89/1 kapsamında; işyerinin zincirleme devirlerinde ilk devralanın sorumlu olduğu, ikinci devralanın ise işyerinin ilk sahibinin prim borçlarından sorumlu tutulmaması yönündeki yorumdur.
89. madde, “Sigortalının çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal ederse ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse eski işverenin Kuruma olan prim ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme hükümleri Kuruma karşı geçersizdir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.”
Madde metninde işyeri devirlerinde ilk devralanın sorumlu olduğu, daha sonraki devralanların ilk işyeri sahibinin prim borçlarından sorumlu olmayacağı yönünde bir kısıtlama yoktur. Eğer herkesin sadece kendinden önceki işverenin prim borçlarından sorumlu olacağı esası benimsenirse muvazaalı olarak birden fazla devirlerin önünün açılmasına ve hemen yeni bir devir yapılarak işyerinin ve son işverenin prim borcundan kurtulmasının yolu açılmış olur. Kaldı ki ilk işverenin prim borcu ödenmediği takdirde artık devralan işverenin borcu haline geldiği yasa gereği olduğundan ikinci devralan veya sonraki devirlerde işverenler de ödenmeyen ve Kurum borcu haline gelen önceki işvenin aktifini ve pasifini devraldığından otomatik olarak kendinden önceki ödenmeyen tüm prim borçlarından sorumlu hale gelmektedir.
5510 sayılı Kanun 89/1 kapsamında işyerini aktif veya pasifi ile birlikte devralan işveren, işyeri devri şartları varsa kendinden önce ne kadar devir olursa olsun artık işyerine ait tüm prim borçlarından müteselsilen sorumludur. Yeni işveren prim borcunu Kuruma ödediği takdirde ödediği ve önceki işverenlerin sorumlu olduğu miktarı eski işveren/işverenlere rücu etme imkânı vardır. Zincirleme devirlerde de son işverenin veya Kurumun takip yaptığı işverenin kendinden önceki tüm prim borçlarından sorumlu tutulması gerektiği, belirtilen esaslar çerçevesinde araştırma yapıldıktan sonra karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.