14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13088 Karar No: 2020/3284 Karar Tarihi: 03.06.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13088 Esas 2020/3284 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Talep, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Mahkeme, davanın mirasın hükmen reddi isteğine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizliğine karar verdi. Ancak, mirasın gerçek reddi davasında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mirasın gerçek reddi davasının açılması için 3 aylık süre öngörülmüştür. Mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 609. maddesinde gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.
14. Hukuk Dairesi 2016/13088 E. , 2020/3284 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Talep edenler vekili tarafından, 13.05.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi ile resmen tasfiye talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen 26.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep edenler vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Talep edenler vekili, mirasbırakan ..."in 04/03/2016 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak müvekkillerinin kaldığını, terekenin resmen tasfiyesi ile mirasın reddinin tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın mirasın hükmen reddi isteğine ilişkin olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar vermiştir. Hükmü, talep edenler vekili temyiz etmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir (Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 31, 33). Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olup olmadığını, tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK.m.2/1). Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak mirasın gerçek reddi davasında Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanunu"nun madde 605/1, 606)
Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir. Bilindiği üzere, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan; bozucu yenilik doğurucu niteliktedir. Bu beyan Sulh Mahkemesine ulaşmakla sonuç doğurur. Hükmen ret ise tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde yer alan "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddedilen miras sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir" hükmüne göre mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re"sen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. Dava; mirasçılar tarafından hasım gösterilmeden süresi içinde açılan Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesi gereğince mirasın gerçek reddine ilişkindir. Mirasbırakanın borçlarının bulunduğunun belirtilmesi mirasın hükmen reddinin tespitini talep etmek değil ret sebebini açıklayan bir beyandır. Kaldı ki talep edenler vekili 20.05.2016 tarihli dilekçesinde; murisin mirasının kayıtsız şartsız reddedildiğinin tespitini talep ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece öninceleme duruşması yapılmak sureti ile talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken duruşma açılmadan evrak üzerinde yanılgılı değerlendirme ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 03/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.