Esas No: 2021/11573
Karar No: 2022/3785
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11573 Esas 2022/3785 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11573 E. , 2022/3785 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davacının itirazın reddine, davalının itirazının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili;15/05/2017 tarihinde trafik sigortası bulunmayan araç ile seyir halindeyken gerçekleşen tek taraflı kazada yolcu olan davacının yaralanarak malul kaldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 148.909,52TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulü ile 119.127,62 TL tazminatın 05/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Hesabından alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davacı vekili ile davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin itirazının reddine, davalı vekilinin vekalet ücreti yönünden itirazının kabulüne sair itirazlarının reddine dair verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nın 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, ... Yönetmeliğinin 9. maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için ...’na başvurulabileceği, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK'nin 3. maddesinde de silindir hacmi 50 cm küpü geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50 km az olan bisiklet olduğu, 2918 Sayılı Yasanın 103. maddesinde de motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
...'na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 14/2-b maddesinde "Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar" düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, ... Yönetmeliği'nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle ...'na husumet yöneltilebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir. Davalı ...'na aracın trafik sigortasının bulunmayışı nedeniyle husumet yöneltildiğinden, öncelikle motosikletin, trafik sigortası yaptırması zorunlu olan motorlu araçlardan olup olmadığı hususunun saptanması gerekmektedir.
Zira, ... Genel Şartları'nın A.6-ı maddesi gereğince "Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar" teminat dışı hallerden olup, yukarıda değinildiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. maddesinde motosiklet ve motorlu bisikletin tanımı yapılmıştır.
Anılan düzenlemeler gereği, davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin, KTK'nın 3. maddesindeki tanıma uyan 50 cc ve üzeri motor silindir hacmine sahip motosiklet olup olmadığının saptanması, kanun kapsamında motorlu araç olmadığı sonucuna ulaşıldığı takdirde davalı ...'nın bu aracın neden olduğu zarardan sorumlu olmadığı gözetilip sonuca ulaşılması gerekmektedir.
Somut olayda; davalı ... davacının yolcu olarak bulunduğu aracın motor ve şase kısmının kasten kazındığı, söz konusu aracın tescil kaydının bulunmadığı ve hurdaya ayrılmış bulunduğunun anlaşıldığı , bu nedenle zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu olmadığı için Güvence Hesabının sorumluluğunun bulunmadığı itirazında bulunmuştur. Dosya kapsamından; aracın kuba marka motosiklet olduğu ve plakasının bulunmadığı, motor -şase kısmının bilinçli olarak okunamayacak şekilde silindiği ve sürücü hakkında yasal işlem yapılması için motosikletin polis merkezi amirliğine hasarlı şekilde teslim edildiğine dair 15/05/2017 tarihli tutanakta tutulduğu, başkaca hiçbir bilgi olmadığından dosya kapsamından aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu bir araç olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
Bu durumda Hakem Heyetince , trafik sigortası bulunmayan araç nedeniyle zararın doğduğu ve davalı ...'nın zarardan sorumlu olduğu davacı tarafça iddia edildiğine göre, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olduğunun ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu gözetilmek suretiyle 15/05/2017 tarihli tutanak doğrultusunda yapılan yasal işlemlerin araştırılması, ceza dosyası da irdelenerek, söz konusu motosiklete ilişkin bilgilerin ve akibetinin sorulması, ceza mahkemesi dosya kapsamında elde edilen CD ve fotoğraflar üzerinden uzman makine mühendisi marifetiyle inceleme yapılıp araç motor silindir hacminin belirlenmesi; silindir hacminin 50 cm küpün üzerinde/trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olduğunun anlaşılması halinde davalı ...'nın sorumlu olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken aracın niteliği konusunda eksik araştırma yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davalı taraf, davacının araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunarak, bu sebeple tazminattan indirim yapılmasını talep etmiş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, taşımanın sadece davacı yararına yapıldığını ispat yükünün davalıda olduğu ve bu hususun ispat edilemediği gerekçesiyle, davalı yanın bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Davacı ceza soruşturması kapsamında alınan ifadelerinde araç sürücüsü ile arkadaş olduklarını ve köyden Çubak'a giderken kazanın meydana geldiğini beyan etmiştir. Taşımanın ticari amaçla (davacı tarafından bir bedel ödenerek) ya da sürücünün bir işinin görülmesi maksadıyla yapıldığına dair dosyada delil bulunmadığı görülmektedir. Sürücü ile arkadaş olan davacının taşımada bir yararı olduğu ve karine olarak davacı yararına hatır taşıması bulunduğunun kabulü hayatın olağan akışına uygun görünmektedir. Bu nedenle de; karineden yararlanan ve taşımanın hatır için yapıldığını savunan davalı taraf ispatla mükellef olmayıp, hatır taşıması bulunmadığını ispat yükünün davacı yanda olduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 36,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.