10. Hukuk Dairesi 2016/9585 E. , 2016/10892 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılık sürelerinin ve 506 sayılı Kanun hükümleri gereğince yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti ile ödenmeyen yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile ödetilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacı, Kuruma 27.07.2012 varide tarihli Tahsis Talebini içerir dilekçesi ile müracaat ederek, kendisine yaşlılık aylığı bağlanmasını talep etmiştir.
506 sayılı Kanunun Geçici 81. maddesinin 1/B-f maddesinde 23.05.2002 tarihi itibariyle “Sigortalılık süresi 13 (dahil) yıldan fazla, 14 yıldan az olan kadınlar 20 yıllık sigortalılık süresini ve 45 yaşını doldurmaları, sigortalılık süresi 15 yıl 6 ay (dahil) dan fazla, 17 yıldan az olan erkekler 25 yıllık sigortalılık süresini ve 49 yaşını doldurmaları ve en az 5300 gün... Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunmaları şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabilirler.” hükmü öngörülmüş olup, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.01.1986 tarihi olduğu da gözetilerek, davacının aylık bağlanmasına kararı verilen 01.08.2012 tarihi itibariyle 25 yılı aşkın sigortalılık süresinin bulunduğu, 2926 Sayılı Kanuna göre de 3809 gün, 506 Sayılı Kanuna göre 2560 gün ödenmiş priminin olduğu ve 49 yaşını doldurmuş olduğu gözetildiğinde, 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. maddesinin 1/B-f maddesinde öngörülen yaşlılık aylığı bağlanma koşullarını taşıdığı anlaşılmakta olup, Mahkemece 27.07.2012 tarihli tahsis talebini takip eden ay başı olan 01.08.2012 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi yerinde ise de, hükümde davacıya hangi kanun maddesine istinaden yaşlılık aylığı bağlandığının infaza elverişli şekilde gösterilmemiş olması,
3-) Dosyada, Kurum tarafından davacının yaşlılık aylığı tahsis talebinin hangi tarihte reddedildiğine ilişkin bilgi bulunmadığı anlaşılmış ve bu hususun Kurum tarafından infazda gözetileceği de değerlendirilerek bozma sebebi yapılmamış olup, davacının biriken yaşlılık aylıklarının ödenmesine karar verilirken, faiz başlangıç tarihinin belirlenmesinde, Kuruma tanınan 5510 sayılı Yasanın 42. maddesinde yazılı üç aylık işlem süresinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollaması ile Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının ikinci paragrafının tamamen silinerek, yerine, “Davacının 01/01/1986-30/07/1996 tarihleri arasında mülga 2926 Sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespiti ile, davacıya davalı Kuruma müracaat ettiği 27/07/2012 tarihini takip eden aybaşı olan 01/08/2012 tarihinden itibaren 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. maddesinin 1/B-f maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlanmasına, tahakkuk eden yaşlılık aylıklarının 5510 sayılı Yasanın 42. maddesindeki süreler gözetilerek işletilecek yasal faizi ile davacıya ödenmesine” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.