Esas No: 2014/373
Karar No: 2014/4432
Karar Tarihi: 03.04.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/373 Esas 2014/4432 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2009/751-2013/564
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 29.07.2008 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, irtifak hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, mevcut durumun muhafazasına denilerek davanın değişik şekilde kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili, kendi parseline bitişik olan davalıya ait taşınmaz üzerindeki binanın teras katının ve terastaki binanın irtifak hakkı kurulmak suretiyle kendine verilmesini istemiştir.
TMK"nın 826. maddesi hükmü uyarınca “Bir taşınmaz maliki, üçüncü kişi lehine arazisinin altında veya üstünde yapı yapmak veya mevcut bir yapıyı muhafaza etmek yetkisi veren bir irtifak hakkı kurabilir.
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça bu hak, devredilebilir ve mirasçılara geçer.
Üst hakkı, bağımsız ve sürekli nitelikte ise üst hakkı sahibinin istemi üzerine tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebilir. En az otuz yıl için kurulan üst hakkı, sürekli niteliktedir.”
Böyle bir hakkın oluşması için iki koşul aranmaktadır. Birincisi katlandıran taşınmaz maliki ile katlanan taşınmaz maliki arasında irtifak hakkının kurulması konusunda TMK’nın 781. maddesi gereğince tapu sicil muhafızı ya da memuru huzurunda resmi şekilde yapılmış "irtifak sözleşmesinin" bulunması gerekir. İkinci koşul ise; bu sözleşmenin irtifakın ayni sonuçlarını doğurması için aynı yasanın 780. maddesine göre irtifak hakkının tapu kütüğüne tescili şarttır. Bu şekilde tescil yapılmadıkça üst hakkı iktisap edilemez.
Davada taraflar arasında yukarıda sözü edildiği gibi resmi şekilde yapılmış bir irtifak sözleşmesi ve tescil işlemi yapılmadığı anlaşıldığından davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 03.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.