18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/23240 Karar No: 2016/9332 Karar Tarihi: 02.05.2016
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/23240 Esas 2016/9332 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, polislerin bir kavga olayına müdahale etmek için olay yerine gelmelerine direnmekle suçlanmıştır. Mahkeme, sanığın direnme suçu işlediğine karar vermiş ve cezalandırmıştır. Ancak, sanığın cezalandırılmasıyla ilgili eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında düzenlenen iddianamede TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde ek savunma hakkının tanınmamış olması ve cezası ertelenen sanık hakkında TCK'nın 51/3. maddesi gereğince belirlenen denetim süresinin gözetilmemesi gibi kanuna aykırı durumlar da tespit edilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 265, 43/2 ve 51/3 maddeleri.
18. Ceza Dairesi 2015/23240 E. , 2016/9332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, olay günü bir kavga olayına müdahale etmek için olay yerine giden müşteki polislerin temyiz dışı sanık ... ile bu sanığın aracını yol üzerinden çekmemesi nedeniyle tartışma yaşadıkları ve yine bu sanığın polislere karşı hakaret ve yaralama eylemlerinde bulunduğu, temyize konu olan sanık ... ile diğer sanıkların da olay yerine gelerek müşteki polislere direndikleri şeklinde kabul edilen sanığın eyleminde, 08/06/2010 tarihli tutanak içeriğinde sanık ..."in isminin bulunmaması, müşteki beyanlarında sanık ..."in kamu görevlisine görevini yaptırmamak için gerçekleştirilen cebir veya tehdit eyleminden açıkça bahsedilmemesi ve sanığın iddianameye konu olan ilk olayda, olay yerinde bulunmadığını, babasının polislerce dövülmesi nedeniyle hastanede olduğunu öğrenince hastaneye gittiğini, hastanede polislerin kendisini ilk olayla ilişkilendirerek yakaladığını ancak olayla bir ilgisinin olmadığını savunması ve tanık ..."ın savunmayı doğrulaması karşısında, müşteki polislerle sanığın yüzleştirilmesi suretiyle sanık ..."in ilk olay içerisinde bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmadan ve direnme suçunda aranan cebir veya tehdit unsurlarının sanık ... için ne şekilde gerçekleştiği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp gösterilmeden, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Kabule göre de; a- Sanık hakkında düzenlenen iddianamede TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde ek savunma hakkı tanınmadan TCK"nın 43/2. maddesi gereğince hüküm kurularak, CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması, b- Cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 51/3. maddesi gereğince belirlenen denetim süresinin verilen cezadan az olamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden, CMUK"nın 325. maddesinin verdiği yetkiye istinaden bağlantı nedeniyle temyiz incelemesine gelmeyen sanık ..."e sirayet ettirilerek HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.