Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8345
Karar No: 2016/10865
Karar Tarihi: 23.06.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/8345 Esas 2016/10865 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/8345 E.  ,  2016/10865 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespiti, istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde, davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki dava da, hakkında 01.03.2004 tarihinde boşanma kararı verilen davacıya, babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesildiği ve Kurumca 23.10.2008 – 22.06.2011 tarihleri arasındaki yersiz ödenen aylıkların tahsili amacıyla borç tahakkuk ettirildiği, bunun üzerine davacı tarafından, ... İş Mahkemesinde, borçlu olmadığının tespiti ile ölüm aylığının yeniden bağlanması için dava açıldığı, ... İş Mahkemesinin 29.05.2012 tarih, 2011/900 Esas, 2012/470 Karar sayılı hükmüyle, tarafların boşandıktan sonra fiilen birlikte yaşadıkları kanaatiyle, davanın reddine karar verildiği, verilen hükmün Yargıtay 21.Hukuk Dairesince 07.11.2013 tarihinde onandığı, ... İş Mahkemesinde dava devam ederken, davacı tarafından 13.02.2012 tarihinde, yeniden ölüm aylığı almak için Kuruma başvurulduğu ve iş bu dava ile de 13.03.2012 tarihinden itibaren babasından ölüm aylığı bağlanmasını talep ettiği, anlaşılmaktadır.
    Kesin hüküm, hem bireyler için hem de devlet için hukuki durumda bir kararlılık ortaya koyar. Bununla, hukuki güvenlik ve yargı erkine güven sağlandığından kamu yararı ile doğrudan ilgilidir. Hemen belirtilmelidir ki, kesin hükmün amacı; kişiler arasındaki uyuşmazlıkların kesin bir biçimde çözümlenmesidir. Bu amacın gerçekleşmesinde, hem kişilerin hem de Devletin yararı vardır. Çünkü kişiler, uyuşmazlığın kesin bir biçimde sonuçlanması için dava sırasında bütün olanaklarını kullanırlar ve dava sonucunda verilecek kararla artık, bu uyuşmazlığın sona ermesini isterler. Bu açıdan, Devletin de menfaati söz konusudur. Çünkü Devlet, mahkemelerin sınırsız bir biçimde aynı uyuşmazlık (dava) ile sürekli ve yinelenerek meşgul edilmesini istemez.
    Maddi anlamda kesin hükmün koşulları 1086 sayılı HUMK’nun 237. maddesinde açıklanmıştır. Birinci dava ile ikinci davanın müddeabihlerinin (konusunun), dava sebeplerinin (vakıaların) ve taraflarının aynı olması maddi anlamda kesin hüküm oluşturur.
    6100 sayılı HMK’nun 303/1. maddesi de “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” şeklinde benzer bir düzenleme içermektedir.
    Kesin hükmün ilk koşulu, her iki davanın taraflarının aynı kişiler olması; ikinci koşulu, müddeabihin aynılığı; üçüncü koşulu ise, dava sebebinin aynı olmasıdır.
    Kesin hükmün ikinci koşulu olan müddeabih, dava konusu yapılmış olan hak, yani dava ile elde edilmek istenilen sonuçtur. Önceki dava ile yeni davanın müddeabihlerinin (konularının) aynı olup olmadığını anlamak için hakimin, eski davada verilen kararın hüküm fıkrası ile yeni davada ileri sürülen talep sonucunu karşılaştırması gerekir. Eski ve yeni davanın konusu olan maddi şeyler fiziki bakımdan aynı olsa bile, bu şeyler üzerinde talep olunan haklar değişikse, müddeabihler aynı değil demektir.
    Kesin hükmün üçüncü koşulu ise dava sebebinin aynı olmasıdır. Dava sebebi, hukuki sebep olmayıp, davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Öyle ise; her iki davanın da dayandığı maddi vakıalar (olaylar) aynı ise, diğer iki koşulun da bulunması halinde kesin hükmün bulunduğundan söz edilebilir.
    Yukarıdaki bilgiler ışığı altında, ... İş Mahkemesinin 29.05.2012 tarih, 2011/900 Esas, 2012/470 Karar sayılı ilamının, 23.10.2008 – 22.06.2011 tarihleri arasındaki yersiz ödenen aylıkların tahsili yönündeki kurum işleminin iptali ile aylığın kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması talebine ilişkin olduğu, işbu davada ise 13.03.2012 tarihinden itibaren babasından ölüm aylığı bağlanmasını talep ettiği, bu haliyle her ne kadar davanın tarafları aynı ise de davanın konularının bir birinden farklı olduğu, ilk dava da tespiti istenilen dönem 23.10.2008 – 22.06.2011 tarihleri arasındayken, ikinci dava da denetmen raporundan sonraki bir tarihe ilişkin tespit talebinde bulunulduğu, bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, kesin hüküm nedeniyle usulden davanın reddedilmesi, isabetsizdir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi