13. Hukuk Dairesi 2017/1122 E. , 2019/4344 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı hakkında optik sözleşmesinin 6.3.11/6.3.13/6.3.... maddeleri gereği 50.000,00-TL cezai şart uygulandığı ve davalıya 778,20-TL tutarındaki yersiz ödeme yapıldığını ileri sürerek, ödeme tarihlerinden itibaren, 50.000,00-TL cezai şart ve yapılan 778,20-TL tutarındaki yersiz ödemenin yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davalıya 57.941,12-TL ödeme yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı kurumun davalılardan talep ettiği dava konusu 778,20-TL ile 50.000-TL cezaî şart bedelinin davalılar tarafından ödeme tarihindeki yasal faizleriyle birlikte dava öncesi 19.000,00-TL, dava sonrası da 38.941,12-TL"si olmak üzere toplam 57.941,12-TL olarak ödendiği, davacı kurumun dava tarihi itibarıyla davalılardan faiziyle birlikte 38.941,12-TL alacaklı olduğu, ancak rapor tarihi itibariyle davacı kurumun davalılardan dava konusu eylemlerinden dolayı alacağının kalmadığı gerekçesiyle esas hakkında hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece davalılar tarafından yapılan ödeme nedeniyle esas hakkında hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş ise de açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi bazı şartların gerçekleşmesine bağlı olup bunlara dava şartları denmektedir. Dava şartlarından bir kısmı olumlu (varlığı mutlaka gerekli), bir kısmı da olumsuz (yokluğu mutlaka gerekli) niteliktedir. Hakim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re"sen gözetecektir. Olumlu dava şartlarından biri de 6100 sayılı HMK m.114 1/h bendinde ifade edildiği üzere davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. Açılmasında davacısı yönünden hukuki yarar bulunmayan bir dava, dava şartının yokluğu nedeniyle reddedilmelidir. Hukuki yararın varlığı koşulunun mevcut olup olmadığı, her bir davada o davaya konu olayın somut özellikleri çerçevesinde hakim tarafından değerlendirilmelidir.
Somut olayda, davacı kurumun davalılardan talep ettiği dava konusu 778,20-TL yersiz ödeme ile 50.000-TL cezaî şart bedelinin davalılar tarafından ödeme tarihindeki yasal faizleriyle birlikte dava öncesi 19.000,00-TL, dava sonrası da 38.941,12-TL"si olmak üzere toplam 57.941,12-TL olarak ödendiği hususunda ihtilaf yoktur. Dolayısıyla davacının davadan önce davalılar tarafından yapılan ödeme nedeniyle dava açmakta hukuki yararı yoktur. Hal böyleyken, mahkemece, T.B.K 100 maddesi gözetilerek dava öncesi ödenen tutarı belirleyerek bu yönde hukuki yarar yokluğundan davanın reddine verilmesi, bakiye kısım yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davalı ..."a iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....