MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .... Köyü, ... ve .... Mevkiilerinde bulunan yaklaşık 23 dönüm miktarındaki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, 14.3.1987 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu sırasında sehven tesbit harici bırakıldığını iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ... Mevkiinde bulunan çekişmeli taşınmazın Fen Bilirkişisi İhsan Kalınç tarafından hazırlanıp sunulan 07/03/2013 tarihli ek raporuna ekli krokide (A1) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu, (A2) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle taşınmazın bu kısmına ilişkin davanın kısmen kabulüne ve (A2) harfi ile gösterilen 13655,86 m2 yüzölçümlü bölümün davacı adına tapuya tesciline, fazlaya yönelik talebin reddine; Çamurluk Mevkiinde bulunan (B) harfi ile gösterilen 4360,24 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından (A2 ve B) harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılarak 23.06.1991 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastro işlemi 26.12.1986 yılında tamamlanarak 14.03.1987 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların (A2 ve B) harfleri ile gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 14/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.