Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14668
Karar No: 2015/22422
Karar Tarihi: 22.06.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/14668 Esas 2015/22422 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/14668 E.  ,  2015/22422 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin 22/06/2009 tarihinden itibaren önce davalı şirketin taşeron firmasında çalışmaya başladığını, sonrasında da iş akdinin davalı işverene devredildiği ve 18/07/2014 tarihinde ise işten çıkarıldığını, davalı işyerinde yaklaşık 700 işçi çalıştığını, işe iade davası açılması koşullarının mevcut olduğunu, müvekkilinin 18/07/2014 tarihinde güvenlik görevlisini tehdit ettiği gerekçesiyle tazminatsız olarak işten çıkarıldığını, oysa bu fesih nedeninin gerçek dışı olduğunu, çünkü müvekkilinin de içinde olduğu bir grup işçi ve üyesi oldukları sendika yöneticilerinin fesihten 3-4 gün önce işyeri önünde işyerinde yaşanan sendikal baskılara dikkat çekmek üzere basın açıklaması yaptığını, bu açıklama sırasında güvenlik görevlilerinin uyarısı üzerine kaldırımdan başka bir yere geçtiğini ve hiçbir sorun yaşanmadan basın açıklamasının sona erdiğini, hatta basın açıklaması sonrasında güvenlik görevlileri ile el sıkışarak fabrika önünden ayrıldığını, dolayısı ile fesih nedeninin tümden gerçek dışı olduğunu ve tümüyle gerekçe fesih nedenini gizlemeye yönelik olduğunu, davalı işyerinde bir süreden beri ...."nın örgütlenmeye çalıştığını, davacının iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine ve fesih sendikal nedene dayandığından 6356 sayılı Sendikal ve Toplu Sözleşme Kanunu"nun 25. maddesinin 5 bendi uyarınca iş bu dava sonunda müvekkilinin başvurusu, işverenin işe başlatması ve ya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın müvekkilinin en az 12 aylık brüt ücreti tutarında sendikal tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının, 02/01/2012 tarihinde müvekkil şirketin Gebze tesisinde "Tutkallama Operatörü" olarak çalışmaya başladığını, iş akdi görevi başındaki güvenlik görevlisine karşı hakaret, tahrik içeren ve en nihayetinde de tehditkar ifadelerde bulunması nedeniyle Mavi Yakalı Personel Yönetmeliği"nin 3.1.3-13 maddesi ve 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-d maddesi uyarınca 18 Temmuz 2014 tarihine bildirimsiz ve tazminatsız olarak haklı nedenle feshedildiğini, davacının iddialarının aksine işçi 2012 yılı itibari ile işe girmiş olduğunu, bu hususun SGK"dan celbedilecek evraklar ile sabit olduğunu, davacı tarafça ikame edilmiş olan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, iş bu davanın davacısı ..."in müvekkil şirket çalışanlarından güvenlik görevlisi ..."a salt işini yaptığı için önce hakaret içeren cümleler sarf ettiğini, olayın şirket yetkililerine intikali üzerine kendisine uyarı yapıldığını ve disiplin cezası verildiğini, şirket tarafından böylesi bir olayın bir daha tekrarlanmaması adına gerekli uyarılar yapılmış olduğu halde ilk olaydan çok kısa bir süre sonra yine aynı müvekkil şirket çalışanına karşı bu kere tehditkar söylemlerde bulunulduğunu, çalışanlar arasındaki huzuru korumak ve taraflar arasındaki olayın büyümesine engel olabilmek adına davacının iş akdine son verildiğini, davacının sendikaya üye olduğuna ilişkin müvekkil şirkete herhangi bir bildirimi bulunmadığı gibi, herhangi bir sendika tarafından da davacının sendikaya üye olduğuna ilişkin müvekkil şirkete yapılan bir bildirim bulunmadığını, davacı işçinin iş akdinin sendikal çalışmaları nedeniyle de feshedilmediğini, davacının iş akdi feshini sendikal tazminata dayandırması ve olayları olduğundan farklı aksettirmesi, gerçek dışı isnatlarda bulunarak haksız kazanç peşinde olduğunun kanıtı niteliğinde olduğunu, işçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi halinde, işçi bu iddiasını ispatla yükümlü olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının işverenin başka bir işçisine sataştığı ve bu nedenle davalı işverence yapılan feshin geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine hükmedilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar süresinde davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
    İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
    İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin II’nci bendinin (b) fıkrasına göre, işçinin işverene, ailesine veya işverenin diğer bir işçisine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene, aile üyelerinden birine veya diğer bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır. Böyle durumlarda işçi, anayasanın 25 ve 26’ncı maddesi ile güvence altına alınmış düşünceyi açıklama özgürlüğüne dayanamaz. Buna karşılık işçinin bu ağırlıkta olmayan işveren aleyhine sarfettiği sözler çalışma düzenini bozacak nitelikte ise geçerli fesih nedeni sayılmalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta davalı işveren, davacının ... isimli güvenlik görevlisini tehdit ettiğini ve bu nedenle iş akdinin feshedildiği savunmuştur. Davacı işçi ise bir grup mesai arkadaşı ile üyesi oldukları sendika yöneticileri ile birlikte fesihten 3-4 gün önce işyeri önünde sendikal baskılara dikkat çekmek üzere basın açıklaması yaptıklarını, bu açıklama sırasında güvenlik görevlilerinin uyarısı üzerine kaldırımdan başka bir yere geçtiklerini ve hiçbir sorun yaşanmadan basın açıklamasının sona erdiğini, hatta basın açıklaması sonrasında güvenlik görevlileri ile el sıkışarak fabrika önünden ayrıldıklarını, feshin haklı veya geçerli bir nedene dayanmadığını, iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiğini ileri sürmüştür. Mahkemece, davacının işverenin başka bir işçisine sataştığı ve bu nedenle davalı işverence yapılan feshin geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine hükmedilmiştir
    Dosya içerisinde yer alan ve ... isimli güvenlik elemanı tarafından ...."ne hitaben yazılan dilekçede; 15.07.2014 tarihinde işyerine gelen davacının kendisini "zamanı gelince işini göreceğim" diyerek tehdit ettiğini ve davacının bunları söylerken yanında yine güvenlik elemanı olarak görev yapan ...."in bulunduğunu belirtmiştir. Davalı tarafça, .... tanık olarak gösterilmediği gibi ... dışındaki davalı tanığının da davacının ..."ı tehdit ettiği yönünde bir beyanı bulunmamaktadır.
    Tüm bu hususlar dikkate alındığında ispat yükü kendisinde olan davalı işverenin, davacının iş sözleşmesini geçerli veya haklı nedenle feshettiğini kanıtlayamadığı; aynı şekilde feshin savunulanın aksine sendikal nedene dayandığını iddia eden davacı işçinin de bu iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
    Fesih geçerli nedene dayanmadığından feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesi gerekirken reddine hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
    3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6. Davacının yapmış olduğu 242.00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
    Kesin olarak 22.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi