17. Hukuk Dairesi 2019/2248 E. , 2020/5382 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan istinaf incelemesi sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalının istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olduğu ... idaresindeki ... plakalı araç ile 09/04/2015 günü ... ili ... ilçesi ... yolu ... batçık altında seyir halinde iken kontrolden çıkarak takla attığı, tek taraflı trafik kazası sonucu murisin hayatını kaybettiğini, ... plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı ...Ş nezdinde ... numaralı Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, ilgili poliçenin kaza tarihi olan 09/04/2015 tarihini kapsayacak şekilde cismani zararlarının 290.000,00 TL limit ile güvence altına alındığını, vefat eden ..."nın desteğinden yoksun kalan eşi ve çocukları için toplam 1.500,00 TL maddi tazminat (olay tarihinden itibaren avans faiziyle) talep etmiştir.
Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile davacı eş ... için 246.763,21 TL, çocuk ... için 13.726,81 TL, çocuk ... için 29.509,98 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacı eş ... için 212.906,30 TL, çocuk ... için taleple bağlılık ilkesi de nazara alınarak 13.726,81 TL, çocuk ... için 21.690,23 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, davacı ..."nın istinaf başvurusunun kararın bu davacı yönünden kesin olması nedeniyle HMK"nın 352. maddesi gereğince reddine, davacılar ... ve ..."nın istinaf başvurularının esastan reddine, davalı ...Ş"nin istinaf başvurusunun kabulü ile Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/11/2017 tarih 2016/89 Esas 2017/1207 sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davacı ... yönünden; 195.147,82 TL, davacı ... yönünden; 13.726,81 TL, davacı ... yönünden; 18.484,63 TL destekten yoksun kalma tazminatının 12/06/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde davacıların desteğinin klima teknisyeni olarak işyeri kaydının olduğunu asgari ücretten yüksek geliri olduğunu bildirmiştir.
Dosyaya sunulan vergi kayıtlarında desteğin bireysel klima isimli işyeri olduğu anlaşılmaktadır. Davacıların desteği her he kadar 31.12.2014 tarihinde işyerini kapatmış ise de 35 yaşında vefat eden desteğin işyerini kapatsa da mesleğini usta olarak icra etmeye devam edebilecektir. Yargılama sırasında ... Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan yazıya 10.03.2016 tarihinde verilen cevapta yazıda klima, ısıtma, soğutma sistemleri konularında faaliyet gösteren teknisyenin ortalama 2015 yılı için 1.500,00 TL ve 2016 yılı için 1.800,00 TL maaş aldığı beyan edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporunda asgari ücret esas alınmak suretiyle hesap yapılan miktarlar hükme esas alınmış ise de desteğin mesleği sebebiyle asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece desteğin 2015 yılı için 1.500,00 TL ve 2016 yılı için 1.800,00 TL gelirinin olduğu kabul edilmek suretiyle tazminat hesabının gözönüne alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; çocuklar için destekten yoksun kalacakları sürenin belirlenmesinde yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşulların ayrı ayrı değerlendirilmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, 25 yaşının doldurulmasına kadar; yüksek öğrenim yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı ... öğrenci olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu durumda, mahkemece, erkek çocuğun öğrenim görüp görmediğinin tespiti açısından varsa öğrenci belgelerinin, ders notlarının getirtilmesi gereklidir. Bölge Adliye Mahkemesince davacı ..."ın henüz ilkokulda olduğundan yüksek eğitim görüp görmeyeceği belli olmadığından 18 yaşına kadar hesaplamanın doğru olduğu kabul edilmiştir. Diğer davacı ..."nin kaza tarihinde lise öğrencisi olduğu ve yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasında üniversite öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ..."nın öğrenci olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu durumda,
mahkemece, erkek çocuğun öğrenim görüp görmediğinin tespiti açısından varsa öğrenci belgelerinin, ders notlarının getirtilmesi gereklidir.
Bu durumda; davacıların ... ili ... merkezinde yaşadıkları ve ekonomik sosyal durumları dikkate alındığında, diğer davacı ablanın üniversite eğitimine de devam ettiği anlaşıldığından, davacı ..."ın da yüksek öğrenim görme ihtimallerinin çok yüksek olduğu açık olup, tazminat hesabının 25 yaş sonuna kadar yapılması gerekir. Benimsenen rapor, bu yönden hatalıdır. Davacı ..."nın eğitim belgeleri getirtilerek yüksek öğrenim göreceği kabul edilmek suretiyle, hesaplama yapılması konusunda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun 371/1-a maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.