MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Parada sahtecilik
HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Soruşturma aşamasında görevlendirilen müdafiinin görevinin kovuşturma aşamasında devam etmeyeceği, sanığın talebi olması halinde mahkemece tekrar müdafii görevlendirilmesi gerektiği, hükmü temyiz eden avukat ..."un sanığın soruşturma aşamasında kolluk ve Cumhuriyet Savcılığındaki ifadesi ile Sulh Ceza Mahkemesindeki sorgusu sırasında görevlendirmesi üzerine hazır bulunduğu ancak kovuşturma evresinde mahkemece görevlendirmediği gibi ve duruşmalardan da haberdar edilmediği, yakalama emri üzerine .... Ağır Ceza Mahkemesinde alınan 26.06.2014 tarihli ifadesinde sanığa yasal hakları hatırlatılmasına karşın müdafii istediğine ilişkin bir beyanının bulunmadığı, kararın sanık ve adı geçen avukatın yokluğunda verildiği ve avukata tebliğ edildiği avukatın sanık yönünden süresi içerisinde temyiz isteminin bulunduğu ancak Av...."un kendisini müdafii olarak temsil ettiğinden sanığın haberi olmadığı anlaşılmakla; sanığa gerekçeli karar ve müdafiinin temyiz dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilip, müdafiinin temyizine muvafakatı olup olmadığı açıkça sorularak, buna ait belge ve hükmü kendisinin de temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesi de eklendikten sonra iadesi, temyiz etmemesi halinde ise; sanık müdafiinin temyizine hasren inceleme yapılmak üzere geri gönderilmesi kaydıyla dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (TEVDİİNE), 19.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.