Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7201
Karar No: 2012/8756
Karar Tarihi: 08.10.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/7201 Esas 2012/8756 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/7201 E.  ,  2012/8756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 09.06.2011 gün ve 580/434 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı ... Mızıkacı vekili, tarafların 1991 yılında evlendiklerini, 2006 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, evlilik birliği içerisinde alınarak davalı koca adına tescil edilen 1435 ada 8 parsel ile 324 ada 14 parsel üzerindeki 11 nolu bağımsız bölümün alınmasına kişisel gelir ve birikimleri ve ziynet eşyalarının satılmasından elde edilen parayla katkıda bulunduğunu açıklayarak tapu kaydının payı oranında iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 20.000 TL katkı payı alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş, harcını yatırmak suretiyle verdiği 09.06.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle talep miktarını 62.622,58 TL"na yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, 1435 ada 8 parselin müvekkilinin kişisel malı olduğunu, 324 ada 14 parsel üzerindeki 11 nolu bağımsız bölümün müvekkili tarafından inşaat halinde satın alınarak kendi imkanları ile tamamlandığını, davacının boşanma sırasında düzenlenen protokol ile tazminat, nafaka ve eşya alacağı hakkından feragat ettiğini, 1 yıllık dava zamanaşımı süresinin geçtiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu 1435 ada 8 parsele ilişkin dava ile 11 nolu bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, 324 ada 14 parsel üzerindeki 11 nolu bölüme ilişkin alacak davasının kabulüne, taşınmazın değeri üzerinden belirlenen 62.095,04 TL. katkı payı alacağının karar tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Taraflar, 03.08.1991 tarihinde evlenmişler, 25.08.2006 tarihinde açılan boşanma davasının anlaşmalı şekilde TMK’nun 166/3.maddesine göre kabulüne ilişkin hükmün 25.08.2006 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m).
    Dava konusu 1435 ada 8 parsel 26.03.1997 tarihinde Malatya Belediyesi’ndeki alacağına karşılık olmak üzere satış yoluyla, dava konusu 324 ada 14 parsel üzerindeki 11 nolu bölüm ise, 15.09.2006 tarihinde kat irtifakı ve satış yoluyla davalı Feridun Yetişen adına tescil edilmişlerdir. Davaya konu 11 nolu bağımsız bölüm, tapu kaydına göre 2006 yılında davalı adına tescil edilmiş ise de, 16.10.1997 tarihli daire satış protokolüne göre mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde alınarak üzerine bina yapıldığı, inşaatın 2000 yılında tamamlanarak oturuma hazır hale getirildiği ve mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiği anlaşılmaktadır.
    Dava; 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen taşınmazlardan kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.
    Dosya arasında mevcut Pütürge Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2006/93-93 Esas ve Karar sayılı dava dosyası ile içindeki boşanma protokolünde tarafların birbirlerinden maddi-manevi tazminat, eşya ve listede ekli özel eşyalar konusunda herhangi bir talepte bulunmayacakları hususunda anlaştıkları belirtilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.2009 gün 2009/2-158 Esas 2009/217 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi boşanmanın mali sonuçları üzerindeki anlaşma olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174.maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175.maddesinde düzenlenen yoksulluk ve 182.maddesinde düzenlenen iştirak nafakası talep haklarına ilişkindir. Boşanma dosyasındaki beyan boşanmanın ferilerine ilişkin olup, katılma ve değer artış payı alacağına konu taşınmaz bu beyan içinde değildir. Başka bir anlatımla, somut olayda boşanma dosyası içeriğindeki beyanlarla tarafların her türlü mal ve eşyalar üzerinde anlaştıkları ve aralarındaki mal rejimini tasfiye ettikleri kabul edilemeyeceğinden davalı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazları yerinde değildir.
    Dosya kapsamına ,dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, dava konusu edilen 1435 ada 8 parselin davalının Belediyedeki alacağına karşılık olarak 1997 yılında encümen kararıyla davalıya satıldığı bu taşınmazın davalının kişisel malı niteliğinde olduğu, dava konusu 11 nolu bağımsız bölüm her ne kadar 2006 yılında davalı adına tescil edilmiş ise de, taşınmazın 16.10.1997 tarihli daire satış protokolü ile inşaat halinde iken satın alındığı, tanık anlatımlarına göre de 2000 yılında tamamlanarak oturuma hazır hale getirildiği, 2001 yılında elektrik aboneliğinin yapıldığı, dolayısı ile 11 nolu bağımsız bölümün de mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce edinildiği anlaşıldığına, mahkemece tarafların çalışma ve gelirlerine ilişkin kayıt ve belgeler getirtilerek davacının katkı oranı ve katkı payı alacağı uzman bilirkişi tarafından tespit edildiğine ve bu belirlemede 743 sayılı TKM.nin 152.maddesi göz önünde tutulduğuna, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, bu tür davalarda fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet kuralının da gözetilmesi gerektiğine, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazlar yönünden Borçlar Kanununun 125.maddesi uyarınca 10 yıllık genel zamanaşımı süresi geçerli olup 4721 sayılı TMK.nun 178.maddesinin uygulanması mümkün bulunmadığına göre, davalı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazları, davacı vekilinin aşağıda yazılı neden dışındaki temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün anılan bölümlerinin
    Davacı vekilinin faiz başlangıç tarihine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olduğunu karar tarihinden başlatılmasının hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de, davacı vekili dava dilekçesinde terditli istekte bulunmuş öncelikle payı oranında tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini olmadığı takdirde 20.000 TL.nın davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş ise de, faiz hususunda dava dilekçesinde bir açıklama ve istekte bulunmamış, 09.06.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle talep miktarını artırmış ve faiz talebinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmaz, 01.01.2002 tarihinden önce, yani mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilmiştir. Dava;743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağına ilişkindir. Bu nedenle faiz isteği TMK.239/son maddesine göre değil, Borçlar Kanunu genel hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir. Her dava açıldığı tarihteki hükümlere tabi olduğuna ve davalı daha önce temerrüde düşürülmediğine göre yasal faize, istek konusu 20.000 TL bakımından dava tarihinden, ıslah ile artırılan 42.622,58 TL için ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken davacı aleyhine olacak şekilde karar tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün faize ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine aşağıda dökümleri bulanan 1.026,50 peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,661,94 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına ve 941,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2.747,04 TL"nin temyiz eden davalıdan alınmasına 08.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi