Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13138
Karar No: 2020/3260
Karar Tarihi: 02.06.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13138 Esas 2020/3260 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşmada, talep eden vekilinin murisin ölüm tarihi ve kendisi ile muris arasındaki irs bağını kanıtlamak zorunda olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamında bulunan nüfus kayıtlarındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmaması nedeniyle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 29. maddesi: Bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu belirtilmektedir.
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesi: Doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat edilebileceği belirtilmektedir.
14. Hukuk Dairesi         2016/13138 E.  ,  2020/3260 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Talep eden vekili tarafından 06.05.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin reddine dair verilen 30.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Talep, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
    Talep eden vekili, ..."ın müvekkilinin ablası olduğunu, 03.05.2002 tarihinde evli ve çocuksuz olarak vefat ettiğini, geriye müvekkili ile ablasının eşi ..."ın kaldığını, ..."ın ise 08.06.2011 yılında vefat ettiğini, başkaca kanuni mirasçısının da bulunmadığını belirterek, ..."ın mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, talep edenin mirasçı olmadığı ve herhangi bir mahkeme veya icra müdürlüğü tarafından verilmiş bir yetki belgesi de bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, talep eden vekili temyiz etmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK"nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
    Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herangi bir şekle tabi değildir. (TMK md.7) Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
    Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
    Somut olayda, her ne kadar dosya arasına alınan 10/05/2016 tarihli nüfus kaydına göre, vefat eden ..."ın baba adı ... olan ... isimli bir oğlu olduğu ve talep edenin mirasçılık sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle talebi reddedilmiş ise de; talep edenin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu 17/02/2015 tarihli ... nüfus kaydına göre, eşi ..."ın dışında çocuğu bulunduğuna dair bir bilgi olmadığı anlaşılmaktadır. Aynı dilekçede ... isimli nufüs kaydının da sunulduğu, ..."ın T.C. kimlik numarasının, ana-baba adının ve doğum tarihinin ... ile birebir aynı olduğu, baba adı ... olan ... isimli bir oğlunun olduğu, farklı olarak ..."ın 11/10/1961 tarihinde boşandığı bilgisinin yer aldığı görülmektedir.
    Yine talep edenin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2004/22 Esas, 2004/20 Karar numaralı ... veraset ilamına göre; ..."ın evli ve çocuksuz olarak 03.05.2002 yılında öldüğü ve geriye mirasçıları olarak eşi ... ile kardeşi (talep eden) ..."un kaldığı belirtilmiştir.
    Tüm bu açıklamalara göre; dosya kapsamında bulunan 10/05/2016 tarihli ..."ın ... isimli bir oğlu olduğu bilgisi içeren nüfus kaydı ile 17/02/2015 tarihli ..."ın çocuğu bulunmadığını belirten nüfus kayıtları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.06.2020 tarihinde oy birliğiyle ile karar verildi




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi