Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.01.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin, .. ve .. parsel sayılı taşınmazların paydaşı olduğunu, davalının 15.06.2012 tarihinde diğer paydaşların payını satın aldığını belirterek, önalım hakkı nedeniyle davalı adına kayıtlı payların iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı, davanın süresinde açılmadığını, davacının, davalının pay alımından haberdar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, TMK’nun 733. maddesi uyarınca hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. TMK’nun 733/3. maddesi uyarınca satışın, alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi yükümlülüğü bulunmaktadır. Satışın hak sahibine noter aracılığıyla bildirildiği tarih üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle önalım hakkı düşer. Bu süre hak düşürücü süre olduğundan mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir. Olayımıza gelince; Dava konusu edilen paylar davalı A.. I.. tarafından 15.06.2012 tarihinde satın alınmış, davalı paydaş olduğu taşınmazlar hakkında paydaşlığın giderilmesi davası açmış, bu davanın dava dilekçesi davacıya 28.08.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı bu satışların kendisine noter vasıtasıyla bildirilmediğini belirterek iki yıllık hak düşürücü süre içinde 14/01/2013 tarihinde önalım hakkına dayanarak tapu iptali ve tescil talep etmiştir. Yukarıda açıklandığı şekilde 4721 sayılı TMK"nın 733/3. maddesi uyarınca satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paşdaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.09.2005 günlü ve 2005/6-358-470 sayılı kararında açıklandığı üzere önalım hakkının kullanılması için süre öğrenme ile değil bildirim ile başlamaktadır. Hak sahibinin Noter bildirimi dışında bir şekilde satışı öğrendiği ileri sürülerek hak düşürücü sürenin başlatılması olanaklı değildir. Mahkemece, paydaşlığın giderilmesi davasının dava dilekçesinin önalım hakkı sahibi davacıya tebliğ edildiği tarih dikkate alınarak 3 aylık hak düşürücü sürenin geçirildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 01.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.