14. Hukuk Dairesi 2014/1248 E. , 2014/4364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2013
NUMARASI : 2012/443-2013/583
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 31.08.2012 gününde verilen dilekçe ile su yolu mecra irtifakı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, TMK"nın 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalılardan Hazine vekili duruşmadaki beyanında takdiri mahkemeye bırakmış, davalılar Hüseyin ve Hasan davayı kabul etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile .. parsel sayılı taşınmaz yararına 4, 5 ve .. parsel sayılı taşınmazlar üzerinden 2 m. genişliğinde mecra hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, 4 ve .. parsel sayılı taşınmazların maliki Hazine vekili temyiz etmiştir.
TMK"nın 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı
kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Anılan maddenin son fıkrası uyarınca, istem halinde gideri davacı tarafından karşılandığında mecra hakkının tapu siciline kaydına da karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; bu tür davalarda fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yüzölçümü az olan parseller yerine daha fazla olan parseller üzerinden mecra hakkı kurulması gerekir. Dosya içerisindeki pafta sureti ile bilirkişi raporu ekindeki kroki ve tapu kayıtlarına göre yüzölçümü daha fazla olan .. parsel sayılı taşınmaz ile devamındaki ..ve ..parsel sayılı taşınmazlar üzerinden mecra hakkı kurulmasının mümkün olup olmadığı arştırılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Ayrıca davacıya ait 24 parsel sayılı taşınmazın hangi yöntemle sulanacağı araştırılarak arktan sulama yapılacak ise daha az genişlikte mecra tesisine karar verilmesi gerekirken gerekçesi açıklanmadan, mecra güzergahındaki taşınmazların yüzölçümü dikkate alındığında 2 metre genişlikte fazla miktarda mecra hakkı tesisine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 01.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.