
Esas No: 2020/24802
Karar No: 2022/5069
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/24802 Esas 2022/5069 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından mahkum edildi. Temyiz istemi incelenerek, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçu için suç vasfında isabetsizlik olmadığına karar verildi. Ancak, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları için sanığın haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmadı ve ceza tayininde hatalar yapıldığı tespit edildi. Bu nedenle, hükümler bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- 6136 Sayılı Kanun'a Aykırılık
- Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması (TCK 151/1)
- Mala Zarar Verme (TCK 152/1)
- Konut Dokunulmazlığının İhlali (TCK 133/1)
- TCK'nın 53. Maddesi (hak yoksunlukları)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, konut dokunulmazlığının ihlali, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı Kanun'a aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Oluş ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın katılana ait evi yaktıktan sonra belli bir kişiye yönelik veya hedef gözeterek değil, çevredekilerin kendisine yaklaşmaması için rastgele ateş ettiğinin anlaşılması karşısında, oluş ve dosya içeriğine uygun olan mahkemenin genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçuna ilişkin suç vasfı değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu suçla ilgili (1) ve (2) no’lu bozma düşüncelerine iştirak edilmemiş; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin kısmen istem gibi ONANMASINA,
II-Sanık hakkında mala zarar verme ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanığın soruşturma aşamasında, eşi ile evli olduğu dönemde, katılan ile eşi arasında gönül ilişkisi olduğunu öğrendiğini ve bu durum nedeniyle de eşi ile boşandığını, olayın da katılan ile aralarındaki husumet nedeniyle olduğunu beyan etmesi, tanıklardan ...’ün sanığın bu ifadesini destekler mahiyette beyanda bulunması karşısında, sanık hakkında katılana yönelik konut dokunulmazlığının ihlali ve yakarak mala zarar verme suçları için TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,
2-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, mala zarar verme suçundan “suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saiki de dikkate alınarak” şeklinde konut dokunulmazlığının ihlali suçu ile aynı gerekçeler kullanılarak TCK’nın 151/1. maddesi gereğince temel cezanın üst sınıra yakın bir şekilde tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 21/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.