Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10273
Karar No: 2014/438
Karar Tarihi: 13.01.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/10273 Esas 2014/438 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/10273 E.  ,  2014/438 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar veril...ten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... İlçesi, ... Mevkiinde bulunan toplam sekiz parça taşınmazın, tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, dava dilekçesinde sınırları yazılı ve 02.03.2005 tarihli krokide (F1) ile gösterilen 2138 m2, (F2) ile gösterilen 2138 m2, (F3) ile gösterilen 2138 m2, (F4) ile gösterilen 2138 m2, (D2) ile gösterilen 3657 m2, (E10) ile gösterilen 3754 m2, (E11) ile gösterilen 3554 m2 ve (E12) ile gösterilen 3354 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar hakkındaki davanın kabulü ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalılar; Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/12/2007 tarih ve 2007/5335 - 16748 sayılı bozma kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Aynı gün Dairede temyiz incelemesi yapılan mahkemenin 2003/96, 97, 98, 99, 100, 102 ve 103 (Dairenin 2007/5333, 5334, 5335, 5336, 5337, 5338 ve 5339) sayılı dava dosyalarında tescil davasına konu edilen fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen krokide (A, B, C, D, E ve F) ile işaretli yerlerin dört tarafı Devlet Ormanlarıyla çevrilidir ve dava konusu (A ve B) ile işaretli taşınmazların Ağustos 1318 tarih ve 308 nolu sicilden gelen 9183 m2 yüzölçümlü D: Çalılık, B:Su Kuyusu, K:Yol, G: Dam Harabeleri sınırlı Ağustos 1934 tarih ve 75 nolu tapu kaydı (bu tapu kaydı getirtilmemiş, davacı tarafından ibraz edilen fotokopi örneği ile yetinilmiş, tapunun başka taşınmazlara revizyonu olup olmadığı araştırılmamıştır.) ve 323 tahrir nolu vergi kaydı, (C) ile işaretli taşınmazların 330 tahrir nolu vergi kaydı, (E) ile işaretli taşınmazların Kasım 1944 tarih ve 25 nolu ifraz tapu kaydı ve 326 tahrir nolu vergi kaydı, (F) ile işaretli taşınmazların ise 325 tahrir nolu vergi kayıtları kapsamında kaldığı belirtilmiş ise de, bilirkişi raporuna ekli 1992 tarihli 1/5000 ölçekli fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftasında tesciline karar verilen taşınmazların bir kısmının o tarihdeki kullanım (tasarruf) sınırlarının açıkca görüldüğü, bir kısmının ise kullanılmayan ve 1992 tarihli bu haritada bitişik devlet ormanın devamı niteliğindeki yerler olduğu anlaşılmaktadır. Bu resmî ve maddî belge karşısında yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına değer verilemez. 1992 tarihli fotogrametri yöntemiyle düzenlenen haritada kullanılmadığı anlaşılan taşınmazlar orman sınırı dışında kalsa bile, dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gözönünde bulundurularak bu bölümlerle ilgili davanın reddi gerekir.
    -2-
    Diğer taraftan, davacının dayandığı Nisan 1930 tarih ve 49 nolu tapu kaydı ve bu kayıttan ifraz edilen Kasım 1936 tarih 83 ve 84 ve Kasım 1944 tarih 25 ve 26 nolu kayıtlar ve Ağustos 1934 tarih ve 75 nolu tapu kaydı ile vergi kayıtları da gereği gibi uygulanmamış, zilyetlik ile birleşmeyen vergi kayıtlarına ve 3402 sayılı Kanunun 20/B maddesi gereğince tapu kaydı sınırları içinde kalıp da hak sahibi tarafından kullanılmayan başka bir anlatımla ziraat yapılmayan veya yapılamayan yerler hakkında tapu kaydına değer verilemeyeceği düşünülmemiştir.
    1) Davacı ... mahkemenin 2003/103 (Dairenin 2007/5339) sayılı dosyasında (A) ve (B) ile işaretli yerleri dava etmektedir. Bilirkişi raporunda ... oğlu ...’e ait Ağustos 1318 tarih ve 308 nolu sicilden gelen 9135 m2 yüzölçümlü Doğusu; çalılık, Batısı: Su Kuyusu, Kuzeyi: Yol, Güneyi: Dam Harabeleri ve maliki ... karısı ... adına olan tapu kaydına ve ... oğlu ... adına yazılı 25000 m2 yüzölçümlü 323 tahrir nolu Doğusu ve Kuzeyi: Yol, Batısı: ... tarlası, Güneyi: ... tarlası olan vergi kaydının (A) ve (B) işaretli bölümlerine uyduğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da sözü edilen Ağustos 1934 tarih ve 75 nolu tapu kaydı getirtilmemiş, başka yerlere revizyonu olup olmadığı araştırılmamış, davacı tarafından ibraz edilen fotokopi örneği uygulanmıştır. Tapu maliki ...’nın veraset ilâmı alınıp davacı ile irs ilişkisi belirlenmemiştir. Bilirkişi raporu da (A) ve (B) işaretli yerlerden ifraz edilen dava konusu taşınmazların yüzölçümleri bilirkişi raporuna uygun olarak yazılmamış, biribiriyle karıştırılmıştır.
    2) Bölgeye ait 1992 yılında Aero fotogrametri yöntemiyle üretilen N.33.-d. 07-a numaralı paftada bu haritanın düzenlendiği tarihte kullanılan arazilerin tasarruf sınırları açıkça görülmektedir. Bu haritanın incelenmesinde dava konusu taşınmazlardan (A1) işaretli bölümün kuzeydoğu köşesinin bu haritanın düzenlendiği 1992 yılında kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Dava tarihine kadar 20 yıllık süre geçmediğinden başka bir konunun araştırılmasına gerek olmadan fen bilirkişisinden ifraz krokisi alınarak bu bölümle ilgili davanın reddi gerekir.
    3) Yukarıda 2 nolu bentte yazılı (A1) taşınmazın dışında kalan (A) ve (B) ile işaretli bölümler yönünden Ağustos 1934 tarih ve 75 nolu tapu kaydı ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm değişiklikleriyle birlikte getirtilerek yerine uygulaması ve bu bölümlerle ilgili olarak aşağıda belirtilen biçimde araştırma ve uygulama yapılması gerekir.
    4) Davacı ... oğlu ..., mahkemenin 2003/96 (Dairenin 2007/5334) sayılı dosyasında (C) ile işaretli 5951 m2 bölümü dava etmektedir. Bu yere 330 tahrir nolu, ... oğlu ... adına yazılı vergi kaydının uyduğu kabul edilerek tescil kararı verilmişse de, bilirkişi raporlarına göre tamamı 5951 m2 olan bu yerin (C1) ile işaretli 1665 m2 bölümünün 1969 tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasında orman ağaçları ile kaplı olduğu belirtildiği gibi 16.03.2005 ve 17.07.2006 günlü orman mühendisleri raporunda da halen bu bölüm üzerinde yaşlı orman ağaçlarının bulunduğu bildirilmiştir. Taşınmazın 1982 yılında kesinleşen orman sınırı dışında kalmış olması sonuca etkili değildir. Eylemli orman ağaçlarıyla kaplı olan yer Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğundan zilyetlikle kazanılamaz. Ayrıca, 5.11.2003 tarihli ve 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince “herhangi bir nedenle sınırlama dışında kalmış orman” olması nedeniyle her zaman orman sınırları içine alınabileceği gibi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili de istenebilir. O halde, bu bölümle ilgili başkaca bir araştırmaya gerek kalmadan fen memurundan ifraz krokisi alınıp (C1) ile işaretli 1665 m2 bölümle ilgili davacı ...’in davasının reddine karar verilmelidir.
    (C2) ile işaretli bölüm yönünden ise aşağıda yazılı olduğu gibi araştırma ve inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    5) Davacı ... kızı ..., mahkemenin 2003/100 (Dairenin 2007/5333) sayılı dosyasında bilirkişi krokisinde (D1 ve E4, E5, E6, E7, E8, E9 ve F5, F6, F7, F8 ve F9) numaralı yerleri,
    -3-
    Davacı ... Kızı ..., mahkemenin 2003/102 (Dairenin 2007/3535) sayılı dosyasında (D2 ve E 10), (E11, E12) ve (F1, F2, F3 ve F4) numaralı yerleri,
    Davacı ..., mahkemenin 2003/97 (Dairenin 2007/5338) sayılı dosyasında bilirkişi krokisinde (E3) numaralı yeri,
    Davacı ... oğlu ..., mahkemenin 2003/96 (Dairenin 2007/5334) sayılı dosyasında bilirkişi krokisinde (E13) numaralı yeri,
    Davacı ... kızı ..., mahkemenin 2003/98 (Dairenin 2007/5336) sayılı dosyasında, bilirkişi krokisinde (E1) ile işaretli yeri,
    Davacı ... oğlu ..., mahkemenin 2003/99 (Dairenin 2007/5337) sayılı dosyasına, bilirkişi krokisinde (E2) ile işaretli yeri dava etmektedirler.
    a) Mahkemece; (F) ile işaretli bölümlerin 325 tahrir nolu Doğusu: Dağ, Batısı: ..., Kuzeyi: Orman, Güneyi: ... tarlası olan ve ... oğlu ... adına yazılı vergi kaydının (F) ile işaretli bölümlere uyduğu, zilyetlik koşulların davacılar yararına oluştuğu kabul edilerek tescil kararı verilmiş ise de Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünce 1992 yılında Aerofotogrametri yöntemiyle üretilen N.33.d.07.a numaralı paftada (F) ile işaretli bölümlerin zilyet edilen ve kullanılan yer olmadığı, paftada tasarruf (kullanım) çizgilerinin bulunmadığı açıkça görülmektedir. Gerçeğin kendisi olan ve güçlü delil niteliğinde bulunan bu pafta karşısında (F) ile işaretli bölümlerin paftanın düzenlendiği 1992 yılından önce kullanıldığı kabul edilemez. Bu bölümlerin kesinleşen orman sınırı dışında kalmış olması davacılar adına tescilini gerektirmez. Çünkü, 1992 yılından dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi geçmediği gibi orman mühendislerinin 16.03.2005 ve 17.07.2006 günlü raporlarında bu bölümler üzerinde halen 25-110 yaşlarında ardıç, göknar, andız ağaçlarının bulunduğu ve orman niteliğinin devam ettiği açıklanmıştır. Eylemli orman niteliğinde olduğu anlaşılan (F) işaretli bölümlerin 5.11.2003 tarihli ve 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi gereğince; “herhangi bir nedenle sınırlama dışında kalan orman” olması nedeniyle Orman Yönetimince yeniden yapılacak orman kadastrosunda orman sınırı içine alınabileceği gibi Hazine ya da Orman Yönetimi tarafından orman niteliği ile tapuya tescili de istenebilir. O halde; (F) ile işaretli bölümlerle ilgili ... ve ...’ın davalarının reddine karar verilmelidir.
    b) Mahkemenin 2003/98 (Dairenin 2007/5336) sayılı dosyasında bilirkişi krokisinde (E1) işaretli yer üzerinde zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle ... kızı ... adına tescil kararı verilmiş ise de, orman mühendisi bilirkişilerin 16.03.2005 ve 17.07.2006 günlü raporlarında bu bölümün memleket haritası ve 1969 tarihli hava fotoğraflarında orman ağaçları ile kaplı orman sayılan yer olduğunu ve halen bu bölüm üzerinde eylemli olarak 25 ilâ 110 yaşlarında ardıç ve andız ağaçları bulunduğunu, % 25 eğimli olduğunu; ancak, orman sınırı dışında kaldığını bildirmişlerdir. Bu yer orman sınırı dışında kalsa da eylemli orman olması nedeniyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan özel mülkiyete konu olmayacak yer niteliğindedir. Yukarıda (a) bendinde belirtildiği gibi her zaman orman sınırı içine alınabilir ve Hazine ile Orman Yönetimi tarafından orman niteliği ile Hazine adına tescili de istenebilir. O halde; başkaca bir araştırmaya gerek olmadan 2003/98 sayılı dosyada davaya konu bilirkişi raporunda (E1) ile işaretli bölümle ilgili ...’un davasının reddine karar verilmelidir.
    c) Mahkemenin 2003/100 (Dairenin 2007/5333) sayılı dosyasında, bilirkişi krokisinde (D1) işaretli yerin tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı, zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesi ile ... kızı ... adına,
    Yine, mahkemenin 2003/102 (Dairenin 2007/5335) sayılı dosyasında, bilirkişi krokisinde (D2) işaretli yerin tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı, zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle ... kızı ... adına tescile karar verilmiştir.
    -4-
    Ne var ki; yukarıda 2 nolu bentte yazılı (A1) ile işaretli bölümün kuzeydoğu köşesi ve 5/a bendinde yazılı (F) ile işaretli bölümler gibi (D1 ve D2) ile işaretli bölümlerin güney bölümleri 1992 yılında fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro paftasında zilyet edilmeyen, hiç kullanılmayan yer olduğu, paftada açıkça görülen tasarruf (kullanım) hattının dışında bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçeğin kendisi olan bu delil karşısında bu bölümlerin
    1992 yılından önce kullanıldığı kabul edilemez. O halde; (D1 ve D2) ile işaretli bölümlerin sözü edilen kadastro paftasında tasarruf çizgisi dışında olan güney bölümleri ile ilgili başka bir araştırmaya gerek olmadan fen bilirkişisinden ifraz krokisi alınıp, bu bölümlerle ilgili ... ve ...’nun davanın reddine karar verilmelidir.
    d) Mahkemece bilirkişi krokisinde (E2 ila E13) ile işaretli bölümlerin Mayıs 1335 tarih ve 149 nolu sicilden gelen Kasım 1944 tarih ve 25 numaralı 27.570 m2 yüzölçümlü ... ... adına kayıtlı ifraz tapusu kapsamında kaldığı mirasçılar arasında paylaşıldığı gerekçesiyle (E2) ile işaretli bölüm ..., (E3) ile işaretli bölüm ..., (E4 ilâ E9) ile işaretli bölümlerin ..., (E10 ilâ E12) ile işaretli bölümlerin ... ve (E13) ile işaretli bölümün ... adına tescil kararı verilmiş ise de yapılan araştırma ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Mahkemece sözü edilen tapu kaydı tüm geldi ve gittileri ile getirtilmemiştir. Dairenin iade kararı ile gönderilen Nisan 1930 tarih ve 49 nolu tapuya geldi gösterilen Mayıs 1335 tarih ve 149 nolu tapu kaydının Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü arşivinden bulunamadığı bildirilmiştir. Bu tapudan ifraz edilen Kasım 1944 tarih ve 26 numaralı tapu kaydı ve gittileri de getirtilmemiştir. Nisan 1930 tarih ve 49 nolu tapunun iktisap sütununda “geldisi olan Mayıs 1335 tarih ve 149 numarada 20 dönüm olan tapu kaydının araz-i mevattan imar edilerek 60 dönüm 675 arşın’a çıkarıldığı” belirtilmiş; ancak, genel müdürlükten gelen kayıtta yüzölçümü 86 dönüm 675 arşın, yerel tapu idaresinden gelen kayıtta ise, 66 dönüm 675 arşın yazılı olduğu görülmüştür. Bu çelişkinin neden kaynaklandığı araştırılmamıştır. Mayıs 1335 tarih ve 149 numarada 20 dönüm olan tapu Nisan 1930 tarih ve 49 numarada 86 dönüm 675 arşın (yerel tapuda 66 dönüm) olan ve ... adına kayıtlı bu tapu kaydı 79.034 m2’ye çevrilerek Kasım 1936 tarih 83 ve 84 numaralarla iki parçaya ifraz edilmiş ve 9190 m2 bölüm ... ...’e satılıp Kasım 1936 tarih ve 83 numarada adına tescil edilmiş, kalan bölüm 69.844 m2 olarak Kasım 1936 tarih ve 84 numarada önceki malik ... üzerinde bırakılmış, ... üzerinde kalan tapunun 18380 m2 bölümünü yine ... ...’e satmış ve ...’in önceden aldığı Kasım 1936 tarih ve 83 numaradaki 9190 m2 bölüm ile yeniden satın aldığı bölüm birleştirilerek 27.570 m2 yüzölçümüyle ... ... adına Kasım 1944 tarih ve 25 numarada tescil edilmiştir. Kasım 1944 tarih ve 25 numaralı tapu kaydının iktisabında ... adına daha önce ifrazen tescil edilen Kasım 1936 tarih ve 84 numaralı tapu kaydının yüzölçümü 69.844 m2 olarak yazılmış ise de, yerinde yapılan ölçümde 17523 m2 eksiği ile 52.321 m2 bulunduğu, bu miktarın 18380 m2’sinin yeniden ifraz edilerek ... ...’e satıldığı ve kalan 38.941 m2 bölümünde Kasım 1944 tarih ve 26 numarada ... adına ifrazen tescil edildiği yazılı olduğu (E2 ilâ E13) ile işaretli yerlere Kasım 1944 tarih ve 25 nolu 27.570 m2 yüzölçümlü ifraz tapusunun uyduğu, Kasım 1944 tarih ve 26 numaralı 38.941 m2 yüzölçümlü ... adına kayıtlı tapunun da (E) işaretli yerlerin kuzeyinde (A) ve (B) işaretli yerlerin batısında kalan ve bilirkişi krokisinde geniş bir boşluk olarak gösterilen ve halen ... (...) mirasçılarının kullandığı alana ait olduğu bildirildiği halde, gerek Kasım 1944 tarih ve 25 numaralı, gerekse aynı tarih ve 26 numaralı tapu kayıtlarının kapsadığı alanın halen ifraz edilen yollar dahil yüzölçümünün ne olduğu, tapu kayıtlarının ifraz krokilerinin bulunup bulunmadığı, kök tapu kaydına kapsam belirlenirken ... (...) mirasçılarının kullandığı yerin yüzölçümünün gözönünde bulundurulması gerektiği düşünülmemiştir.
    -5-
    6) O halde; Nisan 1930 tarih ve 49 numaralı tapu kaydının iktisabından sözü edilen evraklar ile Kasım 1936 tarih ve 83, 84 ve Kasım 1944 tarih 25 ve 26 numaralı tapu kayıtlarının dayanağı evraklar içindeki varsa ifraz krokileri ve ifraz ilmühaberleri getirtilmeli, Nisan 1930 tarih ve 49 nolu tapu kaydına geldi gösterilen ancak Genel Müdürlük Arşivinde bulunamayan Mayıs 1335 tarih ve 149 nolu tapu kaydı değişiklikleriyle yerel tapu idaresinden getirilmeli, yine Kasım 1944 tarih ve 26 numaralı tapu kaydı ile varsa gitti kayıtları istenmeli, 2003/103 (Dairenin 2007/5339) sayılı dosyasında davacı ...’in dayandığı, (A) ve (B) işaretli bölümlere uyduğu kabul edilen Ağustos 1318 tarih ve 308 ve Ağustos 1934 tarih ve 75
    nolu tapu kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ile yerel tapu iadesinden ayrı ayrı istenmeli, yine bölgeye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile taşınmazların zilyetlik durumlarının belirlenmesi, yerel bilirkişi ve zilyet tanıklarının beyanlarının denetlenmesi bakımından 1980’li ve 1990’lı yıllarda üretilmiş memleket haritası ve hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenmeli, bundan sonra olabildiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler ile önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi ve bir harita mühendisi veya fen memuru marifetiyle keşif yapılarak, en eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritası ile 1980"li ve 1990"lı yıllarda üretilmiş hava fotoğrafları ve memleket haritası taşınmazlara uygulanmalı; bu haritalar biribiri ile karşılaştırılmalı, dava konusu yerlerin toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli, hâkim gözetiminde taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dosyalar içine konulmalı, orijinal renkli eski ve yeni tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde çekişmeli taşınmazların yeri harita ölçekleri eşitlenerek gösterilmeli, (E2 ilâ E13) işaretli yerlere ait olduğu iddia edilen Kasım 1944 tarih ve 25 nolu 27.570 m2 yüzölçümlü tapu kaydı ilk oluşturulduğu sınırlarla ve ifraz sınırlarıyla ve varsa ifraz krokileriyle yerine uygulanıp önce temel tapuya ve daha sonra ifraz tapu kayıtlarına ve vergi kayıtlarına sabit sınırdan başlanılarak yüzölçümüne değer verilerek 3402 sayılı Kanunun 20/A, B ve C maddelerine göre kapsam belirlenmeli,
    Aynı şekilde 2003/103 (Dairenin 2007/5339) sayılı dosyasında davacı ...’in dayandığı (A) ve (B) işaretli bölümlere ait olduğu iddia edilen Ağustos 1308 tarih ve 308 nolu sicilden gelen ... kızı ... adına olan Ağustos 1934 tarih ve 75 nolu tapu ve vergi kaydı da yerine uygulanıp yukarıda yazılı olduğu gibi 3402 sayılı Kanunun 20/A, B ve C maddelerine göre kapsamı belirlenmeli, tapu maliki ... ile davacı ..."in irsî ya da akdî ilişkisi belirlenmeli; mülkiyet belgesi olmayan ve zilyetlikle birleşmeyen vergi kayıtlarına değer verilemeyeceği düşünülmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan tapu ve vergi kayıtlarında geçen sınır yerleri ile davacıların zilyetliği konularında maddî olaylara dayalı ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, (E2 ilâ E13) işaretli bölüme ait olduğu iddia edilen ... ... adına olan Kasım 1944 tarih ve 25 nolu 27.570 m2 ve (A), (B) işaretli yerlere ait olduğu iddia edilen ... kızı ... adına kayıtlı Ağustos 1934 tarih ve 75 nolu 9193 m2 yüzölçümlü tapu kayıtlarının yüzölçümüyle kapsamında kalmayan bölümler ile yine tapuya dayanılmadan ... ... mirasçılarından ...’in dava ettiği (C) işaretli yerin kuzey bölümü [(C2) işaretli 4286 m2)] ve ...’ın dava ettiği (D1) işaretli yerin kuzey bölümü ve ...’nun dava ettiği (D2) işaretli yerin kuzey bölümü [(yukarıda (c) bendinde yazılı bölümler dışında kalan yerler)] 1980’li ve 1990’lı yıllarda üretilmiş hava fotoğrafı ve memleket haritalarının özel stereoskopik aletlerle incelenmesi sonucu gerçeğin kendisi olan bu belgelerde kullanılmayan ve zilyet edilmeyen yer olarak görülmekte ise, bu resmî belgelere aykırı olan yerel bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemeyeceğinden, orman sınırları dışında kalmış olsa bile, dava tarihine gör 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığından bu bölümlerle ilgili kişilerin davalarının da reddine karar verilmesi düşünülmeli, yapılan uygulama fen bilirkişileri tarafından düzenlenen birleşik haritaya yansıtılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.] denilmiştir.
    -6-
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu kadastro bilirkişisi ..."ün 19/02/2010 tarihli raporuna ekli krokisinde (E10), kadastro bilirkişileri ... ve ..."nın 02/03/2005 tarihli raporlarına ekli krokide (E10, E11 ve E12) harfleri ile gösterilen 10662 m2"lik kısmı ile yine aynı krokide (2A) harfi ile gösterilen 2579 m2"lik taşınmazların davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1744 sayılı Kanuna göre tesbit tarihinden önce 09/03/1982 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 13/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi