14. Hukuk Dairesi 2014/956 E. , 2014/4340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2012/416-2013/611
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalı K..Turizm Anonim Şirketi"nin dava dışı Kocaeli M..ve Ticaret Kollektif Şirketi"nin üstlenmiş olduğu K.."deki tüm otel mobilya yapımı ve montajı işinin güvencesi olarak davacıya ait .. parsel üzerindeki binada bulunan 3 numaralı mesken üzerine ipotek tesis ettirdiğini, üstlenilen işin yerine getirilmesi nedeniyle bedelsiz kalan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, ipotekle teminat altına alınan borcun ödenmediğini, davacının ipotek sözleşmesindeki kefalet sorumluluğunun ortadan kalkmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu ..parselde bulunan 3 numaralı bağımsız bölüm üzerinde davalı lehine kurulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalının yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir
taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir.
Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir.
Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 05.07.2004 tarihli kredi sözleşmenin içeriğinden ipoteğin, davalı K...Turizm Anonim Şirketi"nin dava dışı Kocaeli M.. ve Ticaret Kollektif Şirketi" nin üstlenmiş olduğu K.."deki tüm otel mobilya yapımı ve montajı işinin teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir.
İpotek yüklenilen işin teminatı olarak da tesis edildiği için azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, gecikme faizi, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan borcun toplam miktarının bu limiti aşması olanaklı değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunu 1989/11-294 Esas, 1989/378 Karar ve 24.05.1989 tarihli kararında da yukarıdaki kural benimsenmiştir. Bu kural uyarınca üst sınır ipoteğinde alacak bakımından bir üst sınır tespit edilerek teminatın kapsamı saptanmaktadır. Bu şekilde rehin edilen alacağın tutarı değil, ipotekli gayrimenkulün sorumlu olduğu üst miktar belirlenmektedir. O halde teminat, alacağı ve alacaklı icra takibi yapmışsa takip giderleri ile temerrüt faizlerini, üst sınıra kadar sınırlamaya tabi olmaksızın sağlamaktadır. Bu bakımdan üst sınır ipoteği kurulurken akit tablosuna üst sınır belirlenmesi yapıldıktan sonra "bu meblağa ilaveten" denilmek suretiyle ilave yapma olanağı bulunmamaktadır. Yapılsa da geçerli sayılmaz. Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur.
Mahkemece; ipotek, azami meblağ (üst sınır) ipoteğine ilişkin bulunduğundan, ipotek sözleşmesi hükmü gözetilmek suretiyle alacaklının ipotekle teminat altına alınan anapara alacağı taraflardan delilleri istenip toplanarak belirlenmiştir. 12.04.2013 tarihli bilirkişi raporunda Davalı
K... Turizm Anonim Şirketi"nin defter kayıtlarına göre dava dışı Kocaeli Mobilya K.. Şirketi"nden 3.822,00 TL alacaklı olduğu, ipoteğin kurulduğu tarih ile dava tarihi arasında tespit edilen bu bedele işleyecek akdi faiz miktarının ise 2.487,65 TL olacağı hesaplanmıştır. Davacı bilirkişi tarafından belirlenen meblağı depo ettiğinden dava kabul edilerek ipotek şerhinin terkinine karar verilmiş, yargılama harç ve giderleri davalı tarafa yüklenilmiştir.
Yargılama gideri ve harçlar kural olarak davada haksız çıkan tarafa yükletilir. Her ne kadar dava kabul ile sonuçlanmış ise de dava tarihinde davalının 05.07.2004 tarihli ipotek sözleşmesi uyarınca teminat altına alınan alacağı mevcut bulunduğuna, yargılama aşamasında borcun sona erdiğinin anlaşılmasına göre ipoteğin teminat özelliği devam ettiğinden davalı davanın açılmasına sebebiyet vermediği gibi davaya karşı koymakta da haklı olduğundan yargılama harç ve giderleri ile yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken davalıdan tahsiline karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de dava değerinin ipotek akit tablosu ile teminat altına alınan bedel olmayıp, çekişmeye konu bakiye borç tutarı olarak yargılama sırasında bilirkişi tarafından hesaplanan 3.822,00 TL olduğunun gözetilmemesi de yerinde değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 01.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.