8. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15993 Karar No: 2019/11167 Karar Tarihi: 10.12.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/15993 Esas 2019/11167 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir İstihkak davasında borçlunun işyerine yapılan hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin davayı reddetmiş fakat karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede, haczin geçerli olmadığı ve takibin kesinleşmediği ortaya çıkmıştır. Böylece, davanın ön koşulunu oluşturan haczin varlığından bahsedilemeyecek ve davanın reddi gerekmektedir. Karar, İİK'nin 366. ve HUMK'un 428. maddelerine göre bozulmuştur. İİK'nin 366/3. maddesi gereğince tarafların 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabilecekleri belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi 2016/15993 E. , 2019/11167 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, borçlunun müvekkiline borcu olduğunu, borcuna dayanak çekleri haciz yapılan işyerinin hava parası olarak borçluya iade ettiğini, işyeri devri olmadığını, mahcuzların müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili,borçlunun kardeşinin haciz mahallinde hazır bulunduğunu, muvazaalı işyeri devri söz konusu olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, haciz mahallinde borçlu adına belge bulunması, işyeri devrini dolaylı olarak teyit eden bazı davacı tanık anlatımlarının varlığı, yapılan devrin muvazaalı olduğu, kaldı ki Borçlar Kanunu kapsamında, iş yerini devralan kişinin de borçlunun borçlarından sorumlu olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda,borçluya çıkartılan ödeme emri tebligat parçası 20.11.2015 tarihinde iade edilmiş olup takip dosyası içerisinde borçluya çıkartılan tebligat bulunmadığı gibi UYAP sistemi üzerinden yapılan kontrolde İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 16.8.2019 tarihli yazısında, takibin kesinleşmediği belirtilmiştir.Yine UYAP sistemi üzerinden yapılan kontrolde, alacaklı vekili 16.4.2019 tarihli dilekçesi ile ihtiyati hacizden vazgeçtiğini ifade etmiştir. Bu bilgiler ışığında; geçerli bir haczin varlığından bahsedilemez. Hal böyle olunca, takip dosyasında geçerli bir haczin bulunmaması sebebiyle davanın ön koşul yokluğundan reddi gerektiğinden bahisle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı üçüncü kişinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK"nın 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.