14. Hukuk Dairesi 2014/2537 E. , 2014/4325 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Pervari Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2010/340-2013/1028
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.10.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, tazminat ve meranın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; meranın aidiyeti ve elatmanın önlenmesi taleplerinin kabulüne, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 02.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı köy vekili ile duruşmasız temyizi davacı köy vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.12.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı köy vekili Av. M.. Ö.. geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare 07.01.2014 tarihli mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, meranın aidiyetinin tespiti, elatmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkindir.
Davalı köy tüzel kişiliği vekili dava konusu yerin davalı köyün kadim merası olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, meranın aidiyeti ve elatmanın önlenmesi istemlerinin kabulüne, tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Temyiz aşamasında dosyaya getirtilen 101 ada 1 sayılı parselin kadastro tutanağından dava konusu yerin 21.07.2009 tarihinde yapılan kadastro tespiti sonucu orman niteliği ile Hazine adına tespit edilerek tespitin 25.08.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre Devlet ormanlarında yapılacak her türlü faaliyeti belirleme yetkisi orman idaresine aittir. Başka bir anlatımla bu gibi durumlarda uygulama yapacak olan yetkili orman işletme müdürlüğünün yaptığı tercih önem kazanmaktadır. Dava konusu yerin, bir köyün idari sınırları içerisinde kalmasının önemi yoktur.
. 6831 sayılı Orman Kanunu’nun “Otlak ve mera işleri” başlıklı 20. maddesinde “Devlet ormanları içinde bulunan yaylak, kışlak ve otlaklarla sulama yerlerinde hakları olanlardan buralara hayvanlarıyla yahut hayvansız olarak girip çıkmak isteyenlerin bu yerlere orman idaresinin göstereceği yollardan geçmeye ve ormanlara zarar vermemeye matuf tedbirlere riayete mecbur oldukları” yine aynı Yasanın 21. maddesinde “Devlet ormanlarındaki otlaklara dışarıdan toplu olarak veya sürü halinde hayvan sokulup otlatılması, tanzim olunacak planlara göre orman idaresinin iznine bağlı olduğu, planların otlak zamanından evvel tanzim edilerek orman işletme müdürlüklerince tasdik olunacağı” hükümlerine yer verilmiştir.
Somut olayda, fen bilirkişi raporu ve krokisine göre de dava konusu alanın 101 ada 1 sayılı parselin içinde kaldığı ve devlet ormanı olduğu saptanmıştır. Uyuşmazlık orman içi mera olduğu iddia edilen bu alandan hangi köyün yararlanacağı noktasındadır. 6831 sayılı Orman Kanununun 20. ve 21. maddeleri hükümleri birlikte değerlendirildiğinde bu tür faaliyetlerin ancak orman işletme müdürlüklerinin izni ile gerçekleştirilebileceği görülmektedir. Kısaca, Devlet ormanı içinde bulunan bu gibi yerler üzerinde taraf köylerden birinin üstün hakkı olmayıp yararlanmaları orman işletme müdürlüğünün izni ile mümkündür.
Yapılan bu tespitlere göre, tapuda orman niteliği ile Hazine adına kayıtlı olan ve dava dışı orman idaresinin tasarrufunda bulunan taşınmazın kullanımının orman idaresinin iznine bağlı olması nedeniyle elatmanın önlenmesi ve tazminat istemlerinin reddine, diğer istemin de orman idaresine husumet yöneltilerek açılabilecek ayrı bir davada çözümlenmesi gerekip bu aşamada dinlenme olanağı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, davanın yazılı olduğu şekilde kabulü doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 1.100 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacı köyden alınarak davalı köye verilmesine, 01.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.