Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7193
Karar No: 2014/418

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/7193 Esas 2014/418 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/7193 E.  ,  2014/418 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayılı hükmün; Dairemizin 30/04/2013 gün ve 2013/2649 E. - 2013/4829 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki tüm belgeler incelenerek gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... Köyü 122 ada 6 parsel sayılı 4048,65 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle senetsiz ve belgesizden davalılar adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tesbitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyizi üzerine, Dairenin 01/07/2013 gün ve 2013/847 E. 2013/7419 K. sayılı kararıyla [""İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın eylemli biçimde orman olduğu saptandığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,""] karar verilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanuna göre 2001 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 22.05.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
    Davalı ... ve ..., karar düzeltme dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 2007 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında ve resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğunu, esasen öncesi itibariyle tapulu yer olduğunu, 10/06/1982 tarih ve 15 nolu, 01.07.1982 tarih 7 numaralı tapu kaydının evveliyatının 05.06.1965 tarih ve 8 numaralı tapu kaydından geldiğini, tapu kaydının keşifte bu yere uyduğunu, uzun süre boş kaldığından üzerini yabani otlar kapladığını, ziraat raporunda 3. sınıf tarım arazisi olduğunun belirlendiğini, öncesi tapulu olan yerde fidan yetiştirilmesinin veya sporlanma yolu ile orman olmasının mülkiyet hakkını ihlale sebep teşkil etmemesi gerektiğini, ayrıca 122 ada 29 sayılı parsele yönelik olarak Orman Yönetimince mahkemenin 2009/61 Esasında açılan davanın dayanak tapu kaydı dikkate alınarak reddedildiğini ve kararın temyizi üzerine Dairenin 24.04.2012 gün ve 2011/1602 E. 2012/ 6259 K sayılı kararı ile onandığını ileri sürerek dairenin onama kararının düzeltilerek kaldırılmasını ve yerel mahkeme kararının bozulmasını istemişlerdir.
    Davalıların karar düzeltme istemli dilekçesinin incelenmesinde; çekişmeli ... Köyü 122 ada 6 parsel sayılı 4048,65 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tesbitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin eylemli durumu dikkate alınarak orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
    -2-
    Şöyle ki; kararın dayandığı gerekçede, çekişmeli taşınmazın 2007 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi ile eski ve yeni tarihli memleket haritaları, amenajman planı ve hava fotoğraflarının uygulanmasına dayalı araştırma ve inceleme sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporunda, çekişmeli parselin orman kadastrosu sınırları dışında orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirilmişse de eğiminin % 15 - 20 olduğu ve halen 5 - 25 yaşlarında çam ve fidan ağaçlarıyla kaplı olduğu ve tapulu olsa dahi bu tür yarlerin orman sayılacağı gerekçesiyle yönetimin davasının kabulüne karar verilerek yazılı biçimde hüküm kurulmuştur.
    Davalı gerçek kişiler, yapılan yargılamada 10/06/1982 tarih ve 15 nolu, 01.07.1982 tarih 7 nolu 05.06.1965 tarih ve 8 numaralı tapu kaydına dayanmışlar ve fotokopilerini mahkemeye delil listesi olarak sunmuşlardır. Mahkemece, davalıların dayandığı tapu kayıtları getirtilerek yapılan keşifte uygulanmıştır. Tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyduğu yerel bilirkişi ve fen raporunda açıklanmıştır. Ancak, tapu kaydı uygulamasına yönelik olarak açıklama yapan fen bilirkişisi raporunda tapu kayıtlarının 05.06.1965 tarih ve 8 numaralı kayıtla birlikte hisse tapuları olduğu ve T. Evvel 1322 tarih ve 105 numaradan geldiği bildirilmiştir. Ne varki; dosyaya getirtilen tapu kayıtlarının elle çıkartılan dökümünde adı geçen ve dayanılan hisse tapularının K. Evvel 1322 tarih ve 107 numaradan geldiği yazılıdır. Dosyadaki tapu kaydına ilişkin belgelerle fen bilirkişisinin anlatımı arasındaki çelişki giderilmediği gibi, dayanılan tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ve revizyonları sorulup çıkartılmamış ve kalan hisse açıklarının hangi numaralara gittiği araştırılmamıştır. Eksik araştırma ve uygulama ile hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece, davalı tarafın dayandığı 10/06/1982 tarih ve 15 nolu, 01.07.1982 tarih ve 7 numaralı 05.06.1965 tarih ve 8 numaralı tapu kayıtlarının ilk tesisinden ( K. Evvel 1322 tarih 107 ve T. Evvel 1322 tarih 105 numaralı kayıtlların sağlıklı bir tercümesi yaptırıldıktan sonra,) itibaren tüm gitti kayıtları çıkartılarak Türk Medenî Kanunu ve Tapu Kanunu hükümlerine göre, münakale kayıtlarının bulunup bulunmadığı, bu bağlamda intikallerinin yapılıp yapılmadığı, tedavüllerinin ve varsa revizyonlarının Tapu Müdürlüğünden ve Tapu Kadastro Genel müdürlüğünden sorulması,
    yani; dayanak tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa krokileri ile revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, 122 ada 1, 2, 3, 4, 5, 7, 8 ve 9 parsel numaralı komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, 1957 tarihli memleket haritasının hazırlanmasında altlık olarak kullanılan hava fotoğrafı, 1983 ve 1998 çekim tarihli hava fotoğraflarına dayanılarak hazırlanan memleket haritaları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir jeoloji mühendisi ile bir harita mühendisi ve bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; fen ve uzman orman bilirkişileri eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine
    -3-
    değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; ayrıca ziraat ve bilirkişiden taşınmaz üzerindeki ağaçların cinsi yaşı kapalılk durumu hakkında ayrıntılı rapor alınmalı jeoloji mühendisinden taşınmaz hududunda aktif veya kuru dere olup olmadığı sorulup taşınmaza etkisi hakkında rapor alınmalı, keşifte dinlenecek yaşlı ve tarafsız mahalli bilirkişi yardımıyla dayanılan tapu kayıtları mevkii ve hudutları itibariyle kapsamlı bir şekilde uygulanmalı, bilinemeyen hudutların ayrıca tanıklardan sorulmalı, ilk tesisi tapu kaydının tüm hisse kayıtları ile birlikte dava konusu taşınmaza uyduğunun kabulü halinde 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesine göre tapu kaydı değişir sınırları içerdiğinden miktarına itibar edilmeli, tapu kaydının en son malikleri ile davalılar arasındaki îrsî veya akdî illiyet bağı kurulmalı, komşu parsel tutanak örnekleri ile varsa dayanak kayıtları getirtilmeli ve uygulanmalı dava konusu taşınmaz yönünün bu kayıtlarda ne olarak okunduğu saptanmalı, tapu kaydının hisse satışlarıda dikkate alınarak bütünlüğü sağlandıktan sonra taşınmaza uyduğunun kabulü halinde taşınmaz kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalan ve resmî belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, artık dikim yolu ile veya sporlanma süretiylede olsa taşınmazın eylemli orman haline gelmesi taşınmazdaki mülkiyet hakkını bertaraf etmez. Bu durumda, eylemli orman haline gelen tapulu taşınmazların anayasal mülkiyet hakkının korunması amacıyla ancak kamulaştırılmak ve bedeli ödenmek suretiyle orman olarak Hazine adına tescili gerekir. Dayanak tapu kayıtlarının uymadığının veya yüzölçümünden fazla olarak başka kadastro parsellerine revizyonu olduğunun ve tutanakların kesinleştiğinin saptanması halinde ise önceki keşifte dinlenen orman ve ziraat bilirkişisi raporunda taşınmazın eylemli orman olduğu bildirildiğinden taşınmazın varsa kısmen tarım yapılan bölümlerinin yüzölçüm olarak saptanması, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesine göre zilyetlikle mülk edinme koşullarının varlığı kadastro tesbiti ile birlikte saptandığından ve davada Hazine taraf olmadığından tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırmaya bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişilerin karar düzeltme istemlerinin KABULÜ ile Dairenin 30/04/2013 gün ve 2013/2649 E. - 2013/4829 K. sayılı onama kararının ortadan KALDIRILMASINA ve yerel mahkemenin 19.04.2011 gün ve 2011/12 Esas - 2011/57 Karar sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi