20. Hukuk Dairesi 2013/7283 E. , 2014/417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 13/05/2013 gün ve 2013/404 - 5472 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, ... Köyü 106 ada 49 parsel sayılı 15207,72 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, kesinleşmiş orman tahdit sınırları dışında kalsa da eylemli orman olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın 06/06/2011 tarihli fen bilirkişisi rapor ve krokisinde (A) işaretli 1150,26 m2 yüzölçümlü bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, 6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddeleri gereğince peşin alınan harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hükmün davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 13/05/2013 gün ve 2013/404 E. - 2013/5472 K.sayılı kararıyla; ["" İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın (A) işaretli bölümünün eylemli biçimde orman, (B) işaretli bölümünün tarım arazisi olduğu saptandığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,""] denilmiştir.
Dava, Hazine tarafından taşınmazın eylemli orman olduğu iddiası ile açılan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1944 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
Davalı ... vekili, karar düzeltme dilekçesinde; kadastro tutanağının 1994 yılında yapılan kadastro sonunda kesinleştiğini, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtikten sonra dava açıldığını, ... Köyü halkına iskanen verildiğini, 4785 sayılı Kanuna ek hükümler içeren 5658 sayılı Kanuna göre iade koşullarının var olup olmadığının incelenmediğini, taşınmazın orman olmadığını, ayrıca dava kısmen reddedildiğine ve davalı yargılamada vekille temsil edildiğine göre davalı taraf yararına vekâlet ücreti takdir edilmemesinin kanunî dayanağı bulunmadığını, eksik inceleme ile karar verilemeyeceğini belirterek temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenlerin birkez daha incelenmesini, onanan kararın esastan bozulmasını ve vekâlet ücreti yönünden onama kararının düzeltilmesini talep etmiştir.
-2-
Karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür.
Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygun bulunduğundan davalı vekilinin esasa ilişkin karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu raporuna göre, mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verildiği ve davalı gerçek kişi kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde, davalı yararına vekâlet ücreti takdiri gerekirken mahkemece vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: 1) Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan işin esasına ilişkin karar düzeltme isteğinin reddine,
2) Davalı vekilinin ücreti vekâlete yönelik olarak karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairenin 13/05/2013 gün ve 2013/404 E. 2013/5472 K. sayılı onama kararının kaldırılarak bunun yerine, ["" İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın (A) harfi ile işaretli bölümünün eylemli biçimde orman, (B) harfi ile işaretli bölümünün tarım arazisi olduğu saptandığına göre, yazılı olduğu gibi kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verildiği ve davalı gerçek kişi kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde, davalı yararına vekâlet ücreti takdiri gerekirken mahkemece vekâlet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükme 5. bent olarak “Davalı ... yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.200.- TL. vekâlet ücretinin davacı Hazineden alınarak davalı tarafa ödenmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine" yazılmak suretiyle DAİRE KARARININ DÜZELTİLMESİNE 13/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.