MAHKEMESİ : Gediz Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2012/483-2013/511

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.12.2012 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, yola elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
Davalı, yola elatmasının bulunmadığını, yapıların tamamının kendisine ait .. ve .. parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde kaldığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, orijinal ölçü krokisinde herhangi bir yol olmadığından tecavüzün bulunmadığına, bilirkişi raporunda A, B, C, D hafleriyle belirtilen taşkın kısımlara ilişkin davalının müdahalesinin men"ine ve bu yerler üzerinde bulunan binaların kal"ine hükmedilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda; davacı tarafından davalının kullanımındaki .. ve ... sayılı parsellerin sınırları dışında yola taş duvar, garaj, ev yapmak suretiyle elatıldığı iddiası ile elatmanın önlenmesi ve yapıların kal’i istenmiştir.
Mahkemece yapılan keşif sonucu ibraz edilen 10.07.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda, davalının kullanımındaki balkon ve ardiyenin A harfi ile gösterilen 13,34 m2 kısmının, evin B harfi ile gösterilen 4,34 m2 kısmının, yine evin C harfi ile gösterilen 29,42 m2 kısmının ve bahçenin D harfi ile gösterilen 43,66 m2 kısmının dava konusu taşınmazların sınırları dışında kaldığı ne var ki orijinal ölçü krokisinde yolun olmadığı belirtilmiş ancak taşınmaz sınırları dışında kalan arazinin niteliği açıklığa kavuşturulmamıştır. Ayrıca dosya içindeki 480 ve 481 sayılı parselleri gösteren pafta örneği ile fen bilirkişisinin krokisinin birbirleriyle örtüşmediği görülmektedir.
Bu hususlar yanında dava konusu 480 parselin tapuda A.. Ş.. adına, .. parselin ise M.. Ç.. adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Bütün bu tespitlerden sonra, davacının kal talebi de göz önüne alınarak taşınmazlar üzerindeki binaların yıkılmasına karar verilmesi halinde maliklerinin hukuku etkileneceğinden mahkemece öncelikle.. ve .. parsel sayılı taşınmazların tüm maliklerinin, ölü olmaları halinde ise mirasçılarının tamamının davaya katılmaları sağlanmalı, davalının taşınmazının sınırları dışında kullandığı arazi parçasının niteliği kesin bir şekilde tespit edilerek mahallinde yeniden keşif yapılarak taşınmazları ve çevresini gösterir pafta örneği zemine uygulanarak denetime elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile kendi içinde çelişkili şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 01.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.