Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3313
Karar No: 2016/5116
Karar Tarihi: 21.04.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3313 Esas 2016/5116 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/3313 E.  ,  2016/5116 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, plakası tespit edilemeyen aracın çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp 7.800,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili,davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 6.198,84 TL"nin tahsiline karar verilmiştir. Bu kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Daire"ce yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Yerel mahkemece, bozma kararına uyularak, davanın kısmen kabulü ile 6.198,84 TL"nin tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Daire"ce “...Davacının olay günü olan 05.12.2008 tarihinde alınan genel adli muayene raporunda muayene sebebinin yayaya araç çarpması olarak gösterildiği, sağ radius fibula kırığı tedavisinin ayakta yapılarak davacının taburcu edildiği, 15.12.2008 tarihli ... Devlet Hastanesinden alınan raporda muayene sebebinin düşme olarak belirtildiği ve sol radius kırık tespit edildiği görülmüştür. O halde mahkemece muayene sebeplerinin farklı olması ve muayenede belirtilen kırıkların farklı kollar yazılı olması dikkate alınarak davacıya ait tüm tıbbı evraklar celp edildikten sonra, Adli Tıp Kurumundan çelişkiyi giderici ve denetime elverişli rapor alınarak kaza ile yaralanma arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, kazadan sonra ayrıca bir düşme sonucu kırık oluşup oluşmadığı tespit edilmesi gerektiği…” gerekçesi ile yerel
    mahkeme kararı bozulmuştur. Yerel mahkemece anılan bozma kararına uyulduğu halde bozma kararının gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; bozma kararında açıklandığı üzere Adli Tıp Kurumundan çelişkiyi giderici ve denetime elverişli rapor alınarak kaza ile yaralanma arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, kazadan sonra ayrıca bir düşme sonucu kırık oluşup oluşmadığı tespit edilmesi gerekirken, mahkemece rapor aldırılmamıştır. davalı vekili, ilk kararı temyiz ederken, temyiz dilekçesinde, kaza sonrası muayene tedavi belgeleri ve yaralanma şeklinin çelişkili olduğunu ve bu çelişkinin giderilmesini istemiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, bozma ilamı doğrultusunda adli tıp kurumundan rapor alınmamış, tedavilerin yapıldığı devlet hastanesine müzekkere yazılarak tedavi belgelerinde tespit edilen çelişkinin nereden kaynaklandığı sorulmuş ve gelen yanıta göre de Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına gerek bulunmadığı gerekçesi ile kısmen kabul kararı verilmiştir.
    Dosya kapsamında, davacıda oluşan yaralanmanın niteliği ve düşme sonucu mu yoksa kaza sonucu mu yaralandığı, yaralanma sonucunda hangi kol kemiğinin kırıldığı ve oluşan maluliyetin kaza ile arasında illiyet bağı bulunduğuna dair bilgi bulunmamaktadır, bu husus konusunda uzmanlık gerektiren bir durum olup hastanenin yazı cevabına göre çözüme kavuşturulabilecek nitelikte değildir. Bu durumda; mahkemece anılan bozma kararına uyulmuş olmasına göre bozma kararının gereğinin yerine getirilmesi amacıyla bozma ilamı doğrultusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmalı ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken uyulmasına karar verilen bozma kararının gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi