Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3845
Karar No: 2021/1935
Karar Tarihi: 26.04.2021

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/3845 Esas 2021/1935 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2021/3845 E.  ,  2021/1935 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl davada davalı, karşı davada davalı ile asıl davada davacı, karşı davada davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl dava, cami yapımını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine; karşı dava ise fazla ödenen işbedeli alacağının iadesi ve ceza-i şart alacağının tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı yüklenici, davalı-karşı davacı iş sahibidir.Davacı vekili, davalı ile akdedilen 01/07/2014 tarihli sözleşme gereğince davalının kendi adını taşıyan cami inşaatının yapımını üstlendiğini, yapım esnasında iş sahibinin talimatı ile sözleşme dışı imalatlar yapıldığını, edimini süresinde ifa ederek işi teslim ettiğini ancak işbedeli alacağının ödenmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 10/05/2018 tarihli ıslah dilekçesinde işbedelinden 660.000,00 TL"nin ödendiğini kabul edip, alacağından mahsup ederek talebini 570.243,23 TL’ye yükseltmiştir.Davalı vekili, sözleşmede kararlaştırılan bedel uyarınca davacıya yaptığı imalâta göre fazla ödeme yapıldığını, iş tamamlanmadan inşaatın terk edildiğini, eksik imalat bulunduğunu ve kararlaştırılan sürede teslim edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş, açmış olduğu karşı davasında ise; yapılan imalat karşısında fazladan yaptığı ödemenin iadesi için, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL ve teslimde yaşanan gecikme sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında imzalanan 01/07/2014 tarihli “anahtar teslimi cami inşaat sözleşmesi” başlıklı sözleşmede işin bedeli ve metrajı konusunda anlaşma bulunmadığı, davacı birim fiyatla sözleşme yapıldığını, davalı ise götürü bedelle sözleşme yapıldığını ileri sürdüğünü, her iki tarafın da iddialarını kesin delille kanıtlayamadığından iş bedelinin TBK"nın 481. maddesine göre, işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerektiği, keşif esnasında dinlenen tanık beyanlarından, davacı tarafından sözleşmede belirtilen şekilde inşaatın yapıldığı ve teslim edildiği, 2014 yılı serbest piyasa fiyatlarına göre hesaplama yapan bilirkişi ek raporunu hükme esas alarak, müteahhitlik kârı ve KDV eklemek suretiyle hesaplama yapıldığı, davalının ödediğini iddia ettiği ve davacının da ıslah dilekçesi ile ödendiğini kabul ettiği 660.000,00 TL mahsup edildiğinde, davacının davalıdan 570.243,23 TL alacağı olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile; 570.243,23 TL alacağın, 10.000,00TL"lik kısmına dava tarihi olan 25/06/2015 tarihinden, ıslahla artırılan 560.243,23 TL"lik kısmına ise ıslah tarihi olan 10/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davalı-karşı davacı tarafından davacıya fazla ödeme yapıldığı ve caminin süresinde bitmiş bir şekilde teslim edilmediği, inşaatın eksik bırakıldığı ve gecikme sebebiyle ceza-i şarta hak kazandığı ispatlanamadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davalı-karşı davacı iş sahibi vekili ve katılma yolu ile davacı-karşı davalı yüklenici vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Davalı-karşı davacı iş sahibinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Taraflar arasında akdedilen 01/07/2014 tarihli “anahtar teslimi cami inşaat sözleşmesi” başlıklı sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Sözleşmenin 6/a maddesinde; işin bedeli hakkında “yapılacak inşaat giderleri ile tüm alınacak malzemeler dahil net süpürülebilir alan m²’si 700 TL şeklinde ödeneceği; yapılacak minare için metre tül olarak ölçülmek suretiyle metre tülü 700 TL’den hesaplanacağı" kararlaştırılmış olup, anılan hüküm uyarınca sözleşmenin birim fiyat üzerinden kurulduğu sonucuna varılmaktadır. Bu durumda mahkemenin sözleşme bedeli konusunda taraflar arasında anlaşma bulunmadığından bahisle iş bedelinin işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerektiğine yönelik kabulünde isabet yoktur.Öte yandan davacı-karşı davalı yüklenici sözleşmede kararlaştırılmadığı halde iş sahibinin talimatı ile bir takım sözleşme dışı imalatlar gerçekleştirdiği iddiasında bulunduğundan, sözleşmenin "teknik şartlar ve yüklenicinin sorumlulukları" başlıklı 5. maddesi çerçevesinde sözleşme dışı imalat iddiasının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Sözleşme dışı imalât, eser sözleşmesinde kararlaştırılmamış olmakla birlikte sözleşmenin ifası sırasında iş sahibinin talimatı ile ya da iş sahibinin talimatı olmaksızın işin gereği olarak yüklenici tarafından yapılan ve iş sahibi yararına olan iş ve imalâtlar olarak tanımlanmaktadır. Sözleşme dışı fazla imalât bedelinin iş sahibinden istenebilmesi için, bunların iş sahibinin talimatı ile yapılmış olması zorunlu değildir. Fazla imalât bedelinin, sözleşmede bu konuda hüküm varsa sözleşme hükümlerine, yoksa 6098 sayılı TBK’nın 526 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri gereğince, yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekir. Mahalli piyasa rayiçleri içinde KDV ve yüklenici kârı bulunacağından ayrıca eklenmeyecektir.Somut olay bakımından, mahkemece yüklenicinin gerçekleştirdiği tüm imalatların yapıldığı yıl (2014 yılı) mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplandığı bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olunması ve bedele KDV ile yüklenici kârı eklenmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Asıl davada sözleşme dışı fazla imalât bedelleri talep edildiğine göre; öncelikle bu imalatların sözleşme kapsamında olup olmadığının sözleşmenin 5. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi; gerçekleştirilen sözleşme dışı imalatların sözleşmede kararlaştırılan birim fiyatlarla hesaplanması mümkün ise bu fiyatlar üzerinden, mümkün değil ise, vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre, ayrıca KDV ve yüklenici kârı eklenmeksizin, karara karşı yüklenicinin bedel yönünden temyiz talebinde bulunmaması sebebiyle yaratılan usuli kazanılmış hak da gözetilerek işbedelinin hesaplanması gerekir.Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; gerek görülmesi halinde keşif icra edilmek suretiyle hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen teknik bilirkişi heyetinden, sözleşmenin 5. maddesinde yer verilen teknik şartlar ve yüklenicinin sorumlulukları çerçevesinde değerlendirme yapılarak, yüklenici tarafından gerçekleştirilen iş ve imalâtlardan, sözleşme kapsamında olanların sözleşmede kararlaştırılan birim fiyatlar üzerinden, varsa sözleşme dışı fazla imalatlar yönünden, bu imalatların sözleşmede kararlaştırılan birim fiyatlarla hesaplanması mümkün ise bu fiyatlar üzerinden, mümkün değil ise, TBK’nın 526 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri gereğince işin yapıldığı 2014 yılı mahalli piyasa rayiçleri ile ayrıca KDV ve yüklenici kârı da eklenmeksizin, iş bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, hesaplanacak miktardan iş sahibince ödendiği ihtilafsız olan 660.000,00 TL düşüldükten sonra, usuli kazanılmış hak ilkesi gereğince yüklenicinin bedel yönünden temyiz talebinde bulunmadığı da gözetilerek, asıl ve birleşen davada sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu asıl davanın yazılı miktarda kabulü ve karşı davanın reddi doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    2-Davacı-karşı davalı yüklenicinin temyiz itirazının incelenmesinde; Yüklenici dava dilekçesi ile 10.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 10/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 570.243,23 TL’ye yükseltmiş ise de, ıslahtan önce iş sahibi aleyhine keşide ettiği ... 54. Noterliği’nin 25739 yevmiye numaralı ve 19/06/2017 tarihli ihtarnamesi ile bakiye iş bedeli olan (KDV hariç) 738.141,24 TL"nin işleyecek avans faizi ile birlikte ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde banka hesabına ödenmesini ihtar ettiği ve ihtarnamenin 21.06.2017 tarihinde muhataba tebliğ edildiği, ihtarname gereğince verilen 3 günlük ödeme süresinin bitimi sonrasında 25.06.2017"de iş sahibinin ihtarla talep edilen miktar bakımından temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.Kabule göre, mahkemece asıl dava yönünden hüküm kurulurken ıslah tarihi öncesinde iş sahibinin temerrrüde düştüğü gözetilmeden ve ıslahla artırılan miktar için 25.06.2017 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı iş sahibinin temyiz itirazlarının ve 2. bent uyarınca davacı-karşı davalı yüklenicinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 26.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi